Gerçekliğe bürünen tek bir an, bedeldir binlerce yıl ömre.
Binlerce yıl ömür nasıl bir an geliyorsa şimdi dile
Gerçekliğe bürünen tek bir an asla gelmez binlerce yıl anlatsanda söze.
Ön yargı daima ruhun iç döküntüleridir.
Oysa henüz kendine dokunacağın iç dizelerde
dirilişin var hatırladın mı?
Hiç orada yaprağın,gerçekte varolduğun yaprak dizesi üzerinden öze yazılan dökülür mü?
Şimdi bırak sıcaklığını yaşama bir nefese dönüşsün!
Solmak yok olmak demek değildir unutma!
Herkesin dünyasına yürekten bakmak paylaşmaktır yaşamı.
Hiçbir düşünce, düşüncesizlikte buluşturmaz.
Gerçek bir kavrayış düşünceye eğilebilmektir.
Kendimin her çağı zamansızlık karanlığıdır.
Karanlığı bir tek yerde seviyorum yansıyan 'ay'dan.
Yine yenilendiğim zaman hangi çağ, hangi asır?
Sen ey ay!
Hangi bin yıldan ışık yansıtansın ki o an zaman şimdi bu an.
Zamansızlığım, ışığım,içimde yanan gölgende ışık yansır.
Yanlış yerde daima durulur çünkü yeryüzüne doğduk.
Ancak kalbi doğru olan, gökyüzüne baktığında mutlaka bir ışık yüreğine,
güneş içine doğacaktır...
Güneşin ışığı ıslanmıştı okyanusta.
Hangi sahil dile gelirdi bir an?
Ahh!
Gökyüzü...
Ne kadar yeryüzünde,içte ve serde serilisin.
İnsan yoklar kendini sonsuz bir yoklukta.
Kendimizi bulduğumuz tek şey,en vardan varlığımızdır daima.
Kendimizi daima elle tutulmaz, gözle görülmez bir fikirde
duyabiliyorsak eğer
yokluğa varolan varoluşumuz, hiç gerçekte
bir yokoluş katar mı?
Gerçek yakınlık kalpten bir duyuş mesafesidir.
Ne duyduğunuz değil önemli olan,
İçten bir yaklaşım duyuşunuzun bir an
bütünlüğüdür bakışlarınızda.
İnsanın kalbine olan yakınlığındadır
yaşamın daima kalbinize yaklaşımı.
Doğruluğa,güzelliğe,birliğe ve gerçekliğe eğilenler daima gerçekliğin doğrultusundan doğrulurlar.
https://www.instagram.com/p/Cs1Rsphofri/?utm_source=ig_web_button_share_sheet&igshid=MzRlODBiNWFlZA==