Güneşi gözlerinize alıp, düşüncenizde süzdüğünüz an,
An direnir gün batımında.
Yeniden doğuşu değildir belki o an güneşin,
Ancak sizin güneşe doğduğunuz zamandır o!
Işık direnir bir an zamana.
Zaman, ışıkta bir nokta.
İnsanın gerçeklik anlayışı yaşadıklarında gizlidir.
Buyüzden yaşam bazen gerçek dışıdır yaşanılmak için.
Dar bir zamana sığabiliyor düşünceler ancak düşüncenin sonsuzluğu oluşturuyor her alanda yaşamı ve geniş açıda özgürlüğü.
Kendi ruhuna dokunabilmek ilahi bir aşktan,
yok ediyor tüm menzili tüm ahdlardan.
Ah ediyor karanlığa kalp,
Gerçeklik, bir gölgedir. Ve gölge ancak ışıkta belirir.
Işığı görebiliyorsan yansıması ruhundadır.
Gölge düşerse düşünceye bir an,
Düşünce aydınlıktır ki içinden gerçeklik yansır.
Bir gerçeklik dokunursa yüreğine,
...Gölgedir varlığın tüm aydınlıklarda.
Allah'ın (c.c) hükmüne hiç ses çıkarmadan boyun eğenler,
mutlaka en gerçek duyuşların noktasında varolacaklardır.
O gün yine ses susar yalnızca gerçekliğin hararetini duymak için.
Gerçekliğin sureti asla değişmez.
Belki yaşamda bakış açısıdır farklı surette olan.
Oysa gerçekliğin suretidir daima bakışlarınızı gerçekliğe odaklayan.
Belki baktığınız yön gerçek bir yöndedir ancak asla sizi
gerçekliğe yönlendirmek anlamında değildir.
Çünkü baktığınız yön, ulaştığınız değil önce gördüğünüz yöndür.
İnsan kendini duyduğunda değil,
Kendi duyuşunun ilk hecesinde vardır.
Kendini en sonda duyabilmek için, en haklı başlangıçtır.
Yaşamda daima yazılı başlangıçlar okunur ve duyulur.
Oysa kalbe yazılan,öz bir anlam daima insanı başlangıçsız olarak başta tutar.
İnsan kendini kalpten okudukça, gerçekliğin yazgısına Allah (c.c) dokunur. Yazı bir kader,taktiri ilahideki duyuştur.
Sustukça daha çok anlaşırız bazen çünkü hararetimiz bir bilinçtir özde en gerçekliğe dirilmek için.
Aşk,düşünceye düştüğünde gerçekliğin ateşi yanar
özde ruhu arındırmak için.
Anlarsın ki gönlünün ruhu üşüse,
aşk oldukça yürekte düşüncede yanan,
kalpte buluşturan kalpten aşk'ı hissetmektir.
Çünkü hakikatte aşk, özde insan aslının hilkatidir.
Kim anlar seni?
Seni yazan, kalbini yaratan, Yaradan kadar kim?
Olduğun gibi kim görebilir seni?
Kalbin gerçek aşkla yandı, yazıldı ilkin.
Kalbine aşkı düşüren aşkın kendisi.
Aşkın tadını içtiğin kaptan haktın canına!
Bir insanın hakkı ile diğer bir insan kendi doğrularını savunamaz.
Çünkü zaten hak ve adalet kendi içinde doğruluğu gerektirir.
https://www.instagram.com/p/Cs1Rsphofri/?utm_source=ig_web_button_share_sheet&igshid=MzRlODBiNWFlZA==