Dünyanın öbür ucundan,
Aynı gökyüzüne bakmak,
Yetmiyor böyle sevene,
Yetmiyor her gün ölene.
Kan kusuyor dudaklarım,
Turkuaz düşler bırakıyorum sana
Nereden bakarsan mavi,
Nereden bakarsan yeşil.
Bir ressamın en güzel tablosu,
Bir şiirin berceste mısrası gibi.
Karanlığa çakılan kibrit,
Türküler de elbet ağlar,
İki damla düşse yârden.
Dertli ozan nere gider?
Sazın teli kopmuş aşktan.
Gonca gülün süsü yârde,
Silindi geçtiğin yerlerdeki izler
Kokunu imbat rüzgarları çaldı nefesimden
Egenin mavi suları bilir
Ardından kaç sefer
İntihar teşebbüslerinde bulunduğumu.
Belki bir sabah körfeze vuracak cesedim.
Ben seni unutmak için,
Ne aşk cellatlarından,
Ne işkenceler görüp,
Cezamı doldurduğumu düşündüğüm vakit,
Sen,
Hiçbir şey olmamış gibi,
Şehrin ışıkları aydınlatıyorken tüm sokakları,
Yalnız bizim sokağımıza mı karalık düşüyor?
Ya bu esen kavurucu rüzgâr?
Evren mi alev aldı söyle,
Yoksa öfkenin ateşi mi yakan bu kirpiklerimi...
Sim siyah bulutlar şahit aşkıma,
Aşkın kadehine dökülecektik.
Damla damla düşüp çöl toprağıma,
Hani biz birlikte yeşerecektik.
Siyah bulutlarda karanlık düşler,
Önce guzel yuzun kayboldu gokyuzunden,
Yildizlar sonuyor sandim.
Ismin akarken duvarimdan,
Gozyaslarim siliyor sandim.
Bir bir kaybolurken hatiralar,
Bir ben sende kaldim.
Sigara dumanı resmini taşır,
Aşkıyla gözü kör olana bakın.
Yere düşen külü makbere taşır,
Ruhunu şeytana satana bakın.
Varlığı yokluğa sardı da içti,
İki kalp bir beden,tutuşsun evren
En güzel dansımız, zaman durmuşken
Ruhumu yakıyor, gözlerin birden
İlahi bir yangın, kollarımdayken.
Sevda elbiseni çıkarma dursun




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!