Kırk dört yıl geldi geçti!
Vah! vah! vah!
Çok hızlı geçti,
Üzülme..
Vücudum yaşlansa da,
Saçım kırlaşsa da,
Filistinli küçük mücahitler..!
Babalarınızın eli kanla doldu..
Sanırım Filistinli çocuk şehit oldu!
Bedenini çocuğunun üzerine öyle örttü ki!
Sanırım oğlundan çok utandı..
İyilik akla durgunluk verir,
Gözlere vurgunluk,gönülleri şen eder,
Ufku açar,
Yönetici olmak siyaset ve beceri gerektirir,
Halkın içinden gelip onları tanımak şarttır.
Her birinin ayrı ayrı huyu,
Biz deliydik,
Garip tik!
Farklıydık,
Çok farklı,
Yalnızken eksik,
Beraberken tamam,
Çok kötü oldu!
Birden bire nasıl oldu!
Çok büyük adamdı..
Böyle adamlar dünyaya,
Çok fazla gelmez!
Yeni bir ünvan almayı,
Daracık mezarda tek başınasın:
O anda kurt-kuş derini didip sökmekte;
Yiyip sömüren,
nazlı/nazik bedenin çekip sökmede;
Kasırgalar tozunu-toprağını savurmada;
Olaylar adını-sanını silip süpürmede.
Sana cehennemde şükreden kim?
Yüce Allah'ım..!
Bu cehennemdeki kim?
İnsanlar varlığının devamını sağlayabilmek için,
Süregelen ölüm-kalım mücadelesinden ibarettir,
Demek tamamen ne kadar doğru/yanlıştır.
Hayat,yaşam kavgası,varlığını sürdürebilmenin,
Amansız mücadelesidir diyene..
Öyleyse insanlar arasında görülen samimiyetler;
Neden biz bir gün bu çileli dünyaya gelir,
Öteki gün gitmek zorunda kalırız!
Bu ani gelip zorunlu gidişin sebebi nedir?
Bu gidip gelişin içinde bir anlam mı saklıdır?
O anlam ne olabilir?
Onu anlamak için ne kadar yaşamak gerekir?
Dünyada aldanan kimsenin durumu;
Nimeti bol,mamur bir konaktan;
Harap, kıtlıktan kupkuru kesilmiş,
Başka bir yere göçen topluluğa benzer.
Önce bulundukları yerden ayrılmak kadar kötü,
Ansızın öyle yere gitmek kadar berbat şey yoktur.
Yaa ayıptır günahtır.Filmden replikleri almışsınız şiirim diye yayınlamışsınız.Bir de telif hakları size aitmiş , yok artık!(Eleştirim Allah Yakındır filminden aldığınız bölüm içindir.)