Heyulâsında,
Kendi, kendisi değildi.
Eğildi,
Fısıldadı kendindeki ötekinin kulağına,
Unuttun mu BENi dedi.
SENİ unuttuğumu da unutabilseydim,
Figan eylemeye son vermiş bebe,
Karnı tok,
Altı kuru olunca...
Tâ ki,
Büyüyüp,
Beklediğimdi fırtına.
Zihnim durmuştu.
Düşüncelerim yavanlaşmış,
sözlerim sıradanlaşmıştı.
Duygularım beklemedeydi,
zaten bir fırtınayı.
Otur,
Dinlen,
Soluk soluğa koşan ey gölgem...
Sen ölmezsin,
Aşk güneşin örtmez ise kendini efkâr ile.
Faraza sen,
Zamansız zamanlardan çıksan,
Beni aramadan bulsan...
Faraza sen,
Hem beni yazsan,
Gölge, düş ve yürek.
Sahibi çiğnemez. Çiğneyemez gölgesini.Dokunulmaz.Ölçülmez. Tartılmaz.
Işık vurmaya görsün.
Uzar, kısalır,
Önde,
Bir gölge,
Bir rüya,
Bir de ruh başkasını bilmez cehaletim.
Bir gölgenin yansımasının aslı yoktur. Sana yansıdığı ölçüde yansır, her nesneye. Sen nesnesin, ruhun müstesna.
Gönül kafesti,
Sevda kuş..
*
Farkındasın değil mi?
Kapısı açıktı kafesin,
Rezonans diye bir yasa varmış sevgili.
Düşüncenin merkezi yürekmiş.
Efendi yürek, beyin kâhya.
Hüzün efendi ile kâhya arasında çiftlik uşağı azap.
Ve gök,
bereket,
Gözlerin konuşmasından dem vurur şair,
Sırlar ressam,
Okuduklarını türkü eyler ozan,
Yüreğin muhbiri gözler...
Yüreğin,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!