Sen ki,
Gündüz güneşi ararken,
Şems'iyenin altına
Gece ay'ı ararken,
Kamer'iyenin içine giren ahmak adam...
İçinde abrilin beşi fırtınası,
Dinmeli der,
Tüm dostlar çağrılır tavan arasına,
Gönül birliği ile
Kurulur dost meclisi...
ters akan zamanın gölgesinde,
geriye düşen gözlerini
al da G E L
S E N İ N L E,
B İ R damla açelya suyu için
Dayamış alnını cama,
Bekler yağan yağmurun dinmesini çocuk,
Düşlemek olur toy lezzeti...
Harman yerinde iki taş arası kaleye
Goller atar ki Avrupadan futbol...
Sevdiği kızı taktığı gibi koluna,
Kaç fersah olduğu bilinmez
Yürekteki ilk aşk mucizesi
Gadrine uğrayınca firkatın,
Foyası dökülür hüzünle...
Yüreğin mihrabına gizlenmiş,
nisyandan nisyana bir yol bu,
ey nefsim,
korkun yersiz.
hem de yurtsuz.
piç demiyorum,
piçler günahtan peyda,
Yüreğimde asla ölmez ayrık otu,
Say ki gölgen gece,
Sanki,
Gecenin içinden geçip,
Gidiyoruz daha uzağa...
Sen olduğun yerde,
Yüreğin dizeğine,
Beş çizgi, dört aralık portesine,
Nice portreler dizilmiş gözün aynasından…
Bir anahtar sol yanında kör bıçak,
Açmaz olmuş,
:)
Mısralarında,
Başlayınca şehvetin tegannisi,
Kapandı fitne kapımız,
Aşkla sarmaş dolaş...
*
Yol mu kısaydı,
Çok mu hızlı koştum yolunda.
Mahremiyetini giyinmiş gündüz,
Mahremiyetini soyunmuş gecede.
Ki,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!