Gözümün önüne sermişim katları sarayları
Sen yoksun neye yarar
Kara çaydanlığa demlemişim çayı
Bardağın boş kaldı
Sen yoksun neye yarar
Kuşlar gibi uçamadıktan sonra
Çocuklar gibi gülemedikten sonra
Sımsıkı sarılamadıktan sonra
Başını koyup ağlayamadıktan sonra
Aklını alacak cümleler olmadıktan sonra
Yakacağın bi cigaran olmadıktan sonra
Zorla nefes alır gibisin aldığın nefes bile kaburgalarına batıyor
Yüreğin yaralı kanıyor bir türlü kabuk tutmuyor
Hücrende zincirlisin
Bir zincirin bir de yaralı yüreğin başka neyin var
Zorla gün ışığımıza çekildi siyah perde
Elimde siyah bir valiz
Kaldırımlarda yürüyorum
Zamanı izliyorum
Geçiyor dizin dizin gözlerimin peşi sıra
Ah ne çabuk ilerledi
Siyah valiz
Kendimi bile göremediğim günlerim oldu
Yarınlara en çok benim umudum vardı kalmadı
Sığınak nedir bilmezken sığındım yaşamaya
Takatim kalmadı sizin yüzünüzden
Güneş gördükçe kuruyor ağaçlarım
Bulutlar rüzgara selam söyleyin
Çiçeklerimin saksısı düştü
Bedenler ruhsuz
Sokakların ruhu için ektiğim çiçeklerin saksısı..
Ara sıra oluyorum bahtiyar o anlarda sönüyor yangınlar
Avuçlarımda köz tekrar dönüyorum başa
Bir kurtulsam diyorum avuçlarımda kalan yazılar
Soluyor yüzüm yüreğim gözlerim tekrar dönüyorum başa
Sesim çıkıyor benim
Çıktığını mı sanıyorum acaba
Ama duyuyorsunuz beni
Kafanızı sallıyorsunuz
Ben buradayım
Neden dinler gibisiniz
Kupkuru günün gündüzü
Umutlara mülteci kaçışlar
Her yalnızlık bir ayrılık değil
Gövdeler arasında tutunamıyorum
Gökyüzü buz keser
Birimizde dert birimizde yara
İkimizde iyiyiz ya düştük dara
İçimiz yandı bu acı niçin
Ucuz ufacık sebep güldürmedi
Yıllar aylar geçiyor ömür bitiyor
Affınıza sığınarak bu zamana kadar (1. agızdan izin alma fırsatımız olmadığı için bu konudaki tedirginliğimizi ve üzüntümüzüde belirterek) sosyal medyada şiirlerinizi paylaşmakta bulunduk.
Sizden bu konuda izin ve helallik talep ediyoruz.
Sevgi ve Saygılarımla