Gene jeoloji dersi
Tabakalar taşlar
Anlamaz,
“Nato kafa nato mermer”
Bu başlar.
Seksenbir vilayet beşyüz ilçeden
Kimi Zambiyadan kimi Maçinden
Halli hamur oldu hepsi yoğruldu
Aradı taradı beşer, İstanbulu buldu.
Yazıyor elinde kalemi, çocuk
Baktım terliyor alnı, boncuk boncuk
Her biri damladığında yere
Uçuyor ruhu, gül bahçelerinde.
Aydınlı değilim ben yemiş demem İncire
Olgunlaşınca o, duramam, bağlasalar zincire
Bazen karasına, akına, bazen çitlemişine
Vurgunum a dostlar dayanamam ben.
Taşta kanun Hammurabi
Hani Hatun Hammurabi
Böyle olacak adammıydın sen
Nasıl ettiler seni Turabi
Uzaktan uzağa dalga dalga
Ne keramet var ki bu ezanda
Titredim de hücrelerime kadar
El açtım seherde yüce Yezdana
Devedikeni derler hor görürler seni
Kimse bilmez kalbindeki engin sevgini
Şerha şerha yarılmışken topraklar
Sundun etrafına sevgi çiçeklerini
Güz yağmurlarıyla o sümbül
Açarken ruhumun rahlelerinde
Bana bir gün olsun demedin
Ne vardı kalbinin nağmelerinde.
Bir yaz günüydü sıcak
Oynuyordun oyuncak
Dudağından sımsıcak
Baygın koktu karanfil
Her şey fani dedi usulca tavşan
Anladım diye baş salladı saksağan
Çöplerde rızkını arayan deli kedi
Biliyorum çocuklar, dedi,
Yalnız Allah Baki.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!