Geceler ebedi gözlerinde
Şaşırmadım yolumu ama
Kaybolmamak ne mümkün
Derinliğinde
Ne tatlı telaşta bu bademler
Erkenden büründüler pembe giysilerine
Bembeyaz gelinlikli erikler
Takdılar lalelerini göğüslerine
Zarif kanatlı kelebek
Dünya denilen devranın
İçtik dolusunu mest olduk
Elimizdeki kadehler
Yar elinden doldurulmuş.
Vasiyet etmişti Nesli Atisine
Hızıroğlu Hıdırın çeşmesine
Soluk soluğa içerken sularını
Bakmadılar bir kez kitabesine
Çok eskilerden bir yaz
Metruk sayfalarında saz
Güller açan gecede
Sanki ışıklı bir naz
Farkına vardığında
Eyvah artık geç oldu
O bir sarmaşık gibi sarmış ruhunu
Artık ebediyete son yolculuğu
*
Ne zamanı ne yeri belli değil
Dünya ne kadar büyük olsa da
Arada dağlar bulunsa da
Yıllar ard arda koşsa da
Aşk hepsinden de büyük.
Halepin eşi Edlip
Amcaoğlu Serendip
Selam saldı Antepe
Geveze kardeşim diye
Hangi diyarlardan Bülbül
Hangi zaman ve mekandan
Dikenli çöllerin baharından
Şad ettin cihanı, kalbinin figanından
Ne güzel şeysin sen Türkçe
Bitiyorum sana.
Hep konuşmak geliyor içimden
Oldum iflah olmaz geveze.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!