Kaptan oldu dediler onu, Titikakada
Cakası yerindeymiş peynirden kadırgada
Bir gün ansızın çıkan şiddetli fırtınada
Kurtulamamış kimse, hepsi olmuş alabora
Sinek etrafta vızladı
Müşteki durmadan sızladı
O sinek, sinekliğini yapacak
Dedi babası, sırtını sıvazladı.
Avuntum boşuna kimse benzemez sana
Yabancı bakışlarda seni aramam boşa
Andırsa da gül beyaz çehreyi saran saçlar
Yaralar beni kalbime bir hançer saplar
Geldi durdu, gözleri hüzünlü
Titriyor sesi
Açtırmadı karabahtı goncasını
Dallarında soldu
Seydan dağının doruğunda
Yamacının gür akan pınarında
Doldururken destisini Zeliha,
Zuhal yıldızı doğdu
gecenin siyahına.
Anne leylek, baba leylek
Dar yuvada beş leylek
Ne kadar da sadıklar birbirlerine
Geçmiyor günleri boşuna
Her sabah şarkıları lak lak olsa da
sabah yeli esiyor gündoğusundan ferah
Görmedi ne ellerim ne de sırtım bir refah
Karpuz tarlasına düşeli beri
Arşınladım yolları fersah fersah
*
Altınböcek salıncağında sallandı
Salıncağı bir yaprak parçasıydı
Esdi rüzgâr tatlı tatlı salladı
Altınböcek güzel bir rüyadaydı.
Sevgiliden gelen rüzgardır sanki
Kalbimi dolduran şu nağmelerin
Kimse görmese de göz yaşlarımı
Ben hep arabeskle inlerim.
Aradı ara nağmeleri sabahlarda
Göz kırptı çobanaldatan batıda
O da bilemedi kavuran çöllerin sıcağında
Başını koydu can verdi gecenin kucağında.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!