Susku..
Bir düzen peşindeyim
Karanlık kelimelerden
Ayrık otlarından tevarüs
Aynı ritim yakalansın genelgeçer saatlerde
beni hangi acının balçığıyla kardın eyy
semâyı aklıma deli gömleği niyetine
ne vakit giydirdin
nasıl oldu aniden ellerimin kızarmış leşe dönmesi
sondu bu senfoni güya
başsız sonsuz değildi faraza
III..
aklımı sudan çıkarıp
ıslak ıslak astım zamanın iplerine
kırıştı karıştı
ütüledim
Ey külahı ters giydirilmiş
Gençliğim
Ruhunu çalıyor
İşte şu anda
Tarifsiz tafralarıyla
Zaman
IV..
piyano ödüllü bir piyango görsem zevkten bayılırım
piyano çalmayı bildiğimden ya da
piyangodan zengin olmaya hevesimden değil
sadece kafiyeden
Kalkın uzaklaşalım bu gri gökyüzünden
Kaldırımlar batmasın kalbimizin göğüne
Uçun kısa ve özlü cümlelerle içinden
Şehrin gürültüsünden yayla türkülerine
Hücresine kan dolmuş bir mahkumun ahıdır
bütün kurtların karnında susku taşları dolu
kırmızı minili bir fahişe tarafından teğellenmiş kürkleri
kurtlar sofradan safraya doğru evrilmediler henüz
gecenin uyanmaya dair hiç bir masalı yok demek ki
Uzanıp göğsümü yarın melekler
İçimden dünyanın tortusu gitsin
Ötede sevgili yolumu bekler
Tenimden ölümün korkusu gitsin
Uzanıp göğsümü yarın melekler
SOL ANAHTARI...
Seçilen sevilenmidir hep
Rüzgar uçurduğu her yaprağı severmi
Kuşlar kar aralıklarında ölmeyi
Anneler ağlamayı seçerde hep
seni sevmiyorum
en uzun
ve
en yılgın günlerimin
kara kaplısı
Şükrü Özmen şiirinin çıktığı yolda nerelere uğrayabileceğinin güzel bir örneği.
Şiiri sadece yazıp kenara çekilmiyor, onu dünyasının merkezine oturttuğunu da ilan ediyor aynı zamanda;
'evet biz bazen şiirler yazar bazen ağlarız
ki bizi insan tutan
bizi bizde
bizi aşkta ...
ALLAHINA gurban ağzına sağlık bu ne bir düşünce fırtınası. Ağzından bal akıyor. Mest ettin beni...
Başarılarının devamı dileğiyle...