(doğrudur gebe kaldığım coşkun bir akarsudan..İSMET ÖZEL)
1. SU
Korku, bir kuyunun dibinde
Güneşin en uzak cıvıltısında
..............Baha Öztop'a............
kuşlar
kar aralıklarında ölsünler
tanrı bilir
iyice anlaşılsın
kanadı petrole bulanmış
bir balıkçıl olmadığım
borsadan kambiyodan
bankadan senetten uzak tuttuğum bilinsin
II..
demirle tanıştım sonra
ölmeden ölmüş olan bir akrabamın
cenaze merasimi sırasında
gri elbiseleri içinde oldukça devlet duruyorduda
**Su'ya**
perdeler kımıldadı ve rüzgar
aklıma ağzının dolgunluğunu taşıdı birden
sen benim on7. yüzyılı özleyişimsin
**as..
içimde gürleyen isyan
ve kapkara gökyüzüm varken
bir kuş ölüsüymüşüm meğerse
su
.............................Evliya'ya.............................
iki hecede vardın mı varacağın yere..
ben de..
üstümüze bulaşan bu yalnızlık bu hüzün
sorma nereden gelir sorma gider nereye
kalbimizi kavuran bu ateşin bu közün
sorma kavı nereden hârı gider nereye
**
**as**
içimde körüklenen ateş
ve siyaha çalan itirazlarım varken
bir su düşüymüşüm
ateş
Korkudan geceye sığınışımdır
Dilime ağır yük adının tonu
Uzaya yıldızca dağılışımdır
Mahzun hikayemin böyledir sonu
Korkudan geceye sığınışımdır
Şükrü Özmen şiirinin çıktığı yolda nerelere uğrayabileceğinin güzel bir örneği.
Şiiri sadece yazıp kenara çekilmiyor, onu dünyasının merkezine oturttuğunu da ilan ediyor aynı zamanda;
'evet biz bazen şiirler yazar bazen ağlarız
ki bizi insan tutan
bizi bizde
bizi aşkta ...
ALLAHINA gurban ağzına sağlık bu ne bir düşünce fırtınası. Ağzından bal akıyor. Mest ettin beni...
Başarılarının devamı dileğiyle...