..
21
kandanadam
barınağın bir kadının yarasının derinlikleridir
1. Sinek Vale
Hüznile sevda geçiyor
Ömrümün kıyılarından
Resimsiz düşlerimi bölerek
Yelkovan saplı baltalarla
Yürüdükçe sızlayan bir ağrıdır yaşamak
Ve kemiklere saplı hançerin dönmesidir
O, ne düz bir zemindir ne de bin bir basamak
Cennetin sürgün olup dünyaya inmesidir
Suya yazılmış kader gökten inen karardır
I.gürültü..
hiç korkmamalısınız
şehrin üstünüze üstünüze geliyor oluşundan
biraz çinko damları dinleyip
iyice büzüşüp sokakların ritmine
I..
ilk an göğüs kafesimi ısırdı dünya
canhıraş bağırmamın sebebi bu
yeryüzüne bir yüz de benimkidir artık
1. önerme..
tenimizden usul usul kayan güneştir mutlak
sıcaktır ağustostur
yaralarımız tam da kabuk bağlamaya yüz tutmuştur
ilkin geceyi sonra bütünüyle dünyayı örseleyen
Aşkın tarifi sensin gönlüme doğan şafak
Yalan aşklardan geçtim bir senden geçemedim
Seninle dolgunlaşır tane tutar bu başak
Ekmekten sudan geçtim bir senden geçemedim
Üstünde gökkubbenin bir alemsin sevgili
(gecenin üç gözesinden
üç ayrı zaman boşluğuna doğru
fışkıran ölüm ve ona dair düştürevleri)
ilk göze-nek..
mezar taşı yontucusuna..
iki ayrı yönde iki ayrı fareyi
kısık bir sesle gütmek gibi
bir maharete sahip olmaktan başka
bir de taşa not düşmek ayrıcalığına sahipsin
şu denize kaç adımda varılabilir
şu adaya şu gökyüzüne
bilinir elbet mavinin ısrarlı davetkârlığı
bilinir biliyor insanlar
suyun serencâmını
Şükrü Özmen şiirinin çıktığı yolda nerelere uğrayabileceğinin güzel bir örneği.
Şiiri sadece yazıp kenara çekilmiyor, onu dünyasının merkezine oturttuğunu da ilan ediyor aynı zamanda;
'evet biz bazen şiirler yazar bazen ağlarız
ki bizi insan tutan
bizi bizde
bizi aşkta ...
ALLAHINA gurban ağzına sağlık bu ne bir düşünce fırtınası. Ağzından bal akıyor. Mest ettin beni...
Başarılarının devamı dileğiyle...