Şükran Günay Şiirleri - Şair Şükran Günay

Şükran Günay

KUŞADASI SÖYLESENE

Gemi gelmiş limanına
Söylesene gülüm hani?
Gün batımı çoşmuş yine
Söylesene gülüm hani?

Devamını Oku
Şükran Günay

Ben anlemeyom gadın gızım. Sen neleee deyip durusun. Dinleyom dinlemesine, gulak veriyom vemesine de bi türlüüü olmeyo işte! Valla billa anlemeyom gadın gızım.

Biliyommm, biliyommm! Sencezi(ğ) n suçu yoook! Seni bu hallere getirenleee utansınlaaa! Ha, bak ne dicem, sen yine de beni bi dinlevesen de birazcık daha usturuplu gonuşuvese(ğ) n olmaz mı ayyüzlü, dili ballı, yüreği yumuşacık gadın gızım? Bak, benim öretmen gızım va ya, ona soruvedim, o da anlatıvedi hepicini. Emmeee! Sen, okul gö(r) müş, mürekkep yalamış akıllı gızım dinleyive eyice; her zaman neledee buluvecem öretmen gızımı? Hem neden aracı goyalım aramıza? Garşılıklı gonuşup anleşmek va(r) ken? ! .

Bak, ben bunları örendim örenmesine deee, arkası bitmek tükenmek bilmeyo ki? Gulaglamıı tırmeleyo bu seni(ğ) n dedikleri(ğ) n. Deyom ki, aceeep başka ülkelede de mi böl(y) le? Onla da kendi dille(ri) ni garıştırıyola mı? Hani demem o ki, o insanla da bizim anadilimiz Türkçe’mizi sevyola mı bu gadaaar? Onla da bizim dilimize hayranla mı, senin gibi? Duyduğuma göre, heç de öyleee değilmiş güzel gızım. Onla kendi dilleeeni çok eyi öğreniyolamış, hem de başka milletlere aşı yapıyolamış. Bak, bizde tutu tutuvemiş aşıları da, birbirimizi anlamaz olduk a güzel gızım! Hadi beni at bi kenara, okumuşlaaa bilenim aynı dertlen yakınıyolaaa. Öretmen gızım dahi anlamaz olmuş siz gençlemizi(ğ) n demelerini…
Bak ne decem, gara kaşlı, sırma saçlı, Yaradan’dan sürmeli gözlü gızım! Öretmen gızıma soru soruvedim, o da yazı yazıvedi. Ben de sana vecem hepiciğini. Sen de Allah aşkı için, gözü(ğ) n başın sadakası için şunları atı atıve gariii gafacığından. Anam sütü gibi tertemiz Türkçe ile gonuşu gonuşuveee! Olmaz mı gadın gızım?

Devamını Oku
Şükran Günay

Okuduğum kitabın yazarı ile öylesine derinleşmiş ki sohbetimiz, sabahın aydınlık elleri dokundu omuzuma. Oh! teşekkürler sana Yaradan’ım! dedim, kahvemi yaptım, arka balkona gittim.

Kuşadası’na Güneş, bir başka doğar Pilav Dağı’ndan. Tepelerinden eteklerine salar günün ışıklarını. Sanırsın gelin telleridir boylu boyunca yamaçları sarıp sarmalayan. Bir tutamını alıp, takıveresin gelir saçlarına. Çocukluğumda büyüklerin; Habersizce gelinin duvağından bir tel koparın, takın saçınıza ve öylece uyuyun. Kısmetiniz açılır, iyi biri ile evlenir, mutlu olursunuz. dedikleri geldi aklıma. Bizler de dolanır dururduk gelinin etrafında o yüzden. Genç kızlara, gelin kendiliğinden verirdi tellerinden. Bana ne veren oldu, ne de ben gizlice koparabildim. Çalmak gibi gelirdi, yapamazdım. Utanırdım…

Çocukluğumu anımsatan karşı yamaçları uzunca seyre daldım. İçime çektim aydınlığı. Ağustos sıcağı yakar gibi olunca ön balkona gittim. Tam okumaya devam edecektim ki, sahilde gördüğüm amca geldi aklıma. Anlattıklarına daldım gittim. Sabah yürüyüşlerinde tanıdım onu. Deniz kenarında bir kanepede, boynu bükük, sessiz sessiz oturması yüreğimde bir şeyler uyandırırdı…

Devamını Oku
Şükran Günay

a href='http://imageshack.us'img src='http://img152.imageshack.us/img152/644/img0634yj4.jpg' border='0' alt='Image Hosted by ImageShack.us'//abr/a href='http://g.imageshack.us/img152/img0634yj4.jpg/1/'img src='http://img152.imageshack.us/img152/img0634yj4.jpg/1/w800.png' border='0'/a


Döner yine Dünya, solmaz çiçekler
Apansızın, o kutlu gün gelince

Devamını Oku
Şükran Günay

Siyah beyazı,
Ruhun beni dağladı.

Düşler kann ağladı,
Çığlık çığlık...

Devamını Oku
Şükran Günay

DÜŞÜNELİM MELEĞİM

Onlar ki;
Emir yasak bildiler.
.......Söz verdiler,
.......Dönmediler.

Devamını Oku
Şükran Günay





Ege’nin şirin, verimli bir kasabasıdır Germencik. Aydın iline bağlıdır. Bir zamanlar; doğanın koynunda yaşatırdı fakirini. Kimseye el avuç açtırtmazdı insanını. Şimdi mi? Onu da bilenlere sormalı…

Devamını Oku
Şükran Günay

Tramvayda eski bir tanıdığa rastladım. İki hanım, sohbet ederken, geçmişin güzelliklerinden şimdinin dertlerine geliverdik. Esmer güzeli, ince yapılı, dost bakışlı Demet Hanım:

-Sizinle senelerdir görüşemedik Hocahanım. Şehrin dışına taşınmıştık. Bu yüzden de eş dost ve tanıdıklardan uzak kalmıştık. Bahçeli bir ev. Çocuklar rahat etsinler, behçesinde oynasınlar, çocukluklarını yasasınlar istemiştik. Masraflı oldu. Para biriktiremedik. Tatillerde Türkiye’de sahil şehirlerinde tatil yaptık. Onları okutmak ve rahat yaşatmak için uğraştık durduk. Bir de ana baba, kardeş, eş dost, akraba derken, kazandıklarımızı da paylaştık bunca zaman. Arada bir telefon edip, halimizi, hatırımızı sorsalar, hiç yüreğim yanmayacak.

-Ne mutlu size ve çocuklarınıza! Yatırımın en güzelini ve doğrusunu yapmışşsınız. Anne ve baba düzenli, birbirlerine bağlı olunca; yavrular da saglıklı, başarılı, mutlu oluyorlar Demet Hanım.

Devamını Oku
Şükran Günay

KURBAN BAYRAMINA GİRERKEN

Yine bir bayram arifesi kapıda. Kardan soğuk, ateşten beter.
Arife buz kesmiş, ben sessiz çığlıklarımla baş başayım.
Şaşkın gönlüm, deli tavuk gibi dellendi; açtı kanatlarını. Oturdum özümle şahlanmış gövdesine gönlümün. Öptüm yelesinden, doladım kollarımı boynuna; haydi dedim, yolumuz Anadolu´ya!

Devamını Oku
Şükran Günay

BİR BAŞKADIR BİZİM KÖYLÜLERİMİZ

Bilirsin:

El ayak nasırlı
Yüreği ekmek sıcağı

Devamını Oku