Şehadeti çığırır göklere
Bu ulu şehrin her minaresi
Namıyla bezenmiş yeşillere
Cennettir Bursam’ın nişanesi
Yâd eylene hayırla mazinin hatıratı
Başkent namlı şehirde geçti çileli yıllar
Beş bin yılın içinde değişmeyen fıtratı
Kürşad ihtişamıyla dirilecek Bozkurtlar
Hayat bir yolsa biz de yolcusuyuz
Hangi handa duracak kervanımız
Ömür dediğimiz bir iki kelam
Eğilmeden yaşamaktır gayemiz
Beklerim köşelerde gelmezsen ne çıkar
Sevdanın adını gizlerim hep saklımda
Hayalinle avunsam yine olurum bahtiyar
Hasrete dost doğmuşum siluetin aklımda
Girdap mıdır gözlerin, bir düşen kurtulamaz
Güzellikte eceler yarışamaz seninle
Bağlasan düğümleri kimsecikler açamaz
Vur hançeri bağrıma o zarif ellerinle
Gönlüme sultan mı oldun ey yar
Coşkun sel gibi benliğim sana akar
Vuslat düşlerimde efsunlu bakışlar
Varlığıma suikasttır, her dem yakar
Gönlün tutuşur da anarsan beni
Sensizlik ikliminde yittim say
Hasretin küllendi unuttum seni
Umutsuzluk yoluna girdim say
Gözlerini görmedikçe huzur bulmaz yüreğim
Değsin gözlerin daima pervasızca benliğime
Seninle geçen günlerin hayalini özlerim
Huzur-u aşkın adı ol, hayat ver gençliğime
Dünde kalır aşka dair sözlerin hepsi
Açılınca kapılar hasret iklimine
Bilmediğim sularda boğma beni
Gönlüme sultan ol, muhtacım ellerine
Nazar et ta gönlümün içine
Bakışlarınla vurulsun kalbim
Mihman ol her gece düşlerime
Mest-i habında dinsin hasretim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!