Sağ yanımda sızlıyor deruni bir yalnızlık
Ciğerlerim isminle kavruluyor somsoluk
Sol yanımın acısı tarifsiz bir karanlık
Kalbimde sensizlik çağlıyor oluk oluk
Sana vurgun yüreğim hasrete yardır
Vuslat bizi bilmez unutulsun adımız
Garipleri kollayan yar üstünde yar vardır
Kara yazılı alnımızı öpsün seccademiz
Sararım hasretliği bir sigara kağıdına
İçerim; şerefine değil, sensizlik ağıdına
Dön artık, gurbetinde ak düşer gençliğime
Kayıtsız varlığım isyandadır sensizliğe
Albayrağa saramadık binlerle şühedayı
Aldı onları bizden en acımasızca bir kış
Kan ve barut kokusu kaplamasa da semayı
Beş bin yıllık tarihte bir destandır Sarıkamış
Seher ile uyanmak sana ne güzel
Olur musun varlığıma bir kutlu ezel
Solmasın gülümüz hiç, olmasın gazel
Doldur gönlümü, vuslatım ol ey güzel
Gönlümü dağlayan biçare dertler
O yiğide benden selam söyleyin
Kahpe pusuların önünde siper
Duran şehidime selam söyleyin
Kutlu pınarlarda yunulsun yüzün
Bir ŞEHLA bakışla yakılmış umutlarım
Dipsiz yarlara sürüklüyor beni komutlarım
Ezelden kahır yazılmış varlığıma
ŞEHLA kıyameti kopuyor yalnız anlarıma
ŞEHLA vuslatım olsa, erisem nazarında
Şehr-i Bursa ki, ulularca dualanmış
Gölgesinde serinler ne yüce bir dağın
Yemyeşil örtülerle sarıp sarmalanmış
Bembeyaz payitahtıdır altın bir çağın
Bir gülüşünle yeksan olur bütün efkârım
Sesini duydukça diner en derin sızım
Gönlüme doldun, sensin benim vuslatım
Gel ey soylu Güzel! Senden ayrı harâbım…
Sensiz günlerin seherinde somsoluk
Çığrışır göklere ürkek güvercinler
Hasret gönlümden akıyor oluk oluk
Dindir yangını, açsın bağrımda güller




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!