Mahvıma sebep misin ey bilinmez yara
Gaybından düşüyorum her daim dara
Sensizlikle isyandayım vara ve yoğa
Harap gönlümü dindirmez hiçbir deva
Mahzun gülüşlerinle yık gönlümü
Sensizlikle titret mahut türkümü
Gelmesen de bana bir gündönümü
Yoluna kurbanım, yitir ömrümü…
Mavi çırpınışların tahakkümünde yiterken gençliğim
Mah-ı peyker bir güzelde tutsağım
Sebepsiz gülüşlerde yanarken varlığım
Sevdanın yolunda yalınayak aksağım
Gönlümü kırsan da mecburum sana
Sensizken ölüme meftun kalayım
Hiç yüzüm gülmedi sevdadan yana
Ateş ol, her dem seninle yanayım
Meçhul bir tutkunun peşindeyim günbegün
Ürkek adımlı yardan korkuyorum nedensiz
Sevda lokması boğazıma diziliyor her öğün
Efsunlu bakışlarla yanıyorum çaresiz
Meskun mahallerin urbanıyım sende ben
Gönlüme mühürsün, ezelimden vurulmuş
İbrahim duasının kurbanıyım sende ben
Rahmana şükürsün, benliğimden süzülmüş
Dön buyruğu gelse bile vuslat yadıma düşsün
Hasret varlığıma çile, mest-i habıma düşsün
Hamd olsun eriştik vuslatın baharına
Gönülleri titreten sevdanın sultanına
Gurbet yalnızlığını hıçkırıklara boğan
Muzdarip meftunun dertlere devasına
Harbe girer benliğim sen düşünce aklıma
Kimseleri tanımam, herkesi kurşunlarım
Namahremler uzanır en deruni saklıma
San uzanan eli, acımam kılıçlarım
Harîm iklimlerde yitiyor bütün mazim
Sırra kadem basışın bundan mıdır bilinmez
Habersiz gidişlere dayanmıyor ki kalbim
Mahrum uykularda bölünüyor rüyamız




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!