Bekler misin nedensiz bir kutlu ricatı
Sensiz geçilir mi kılıç gibi sıratı
Vuslatınla verilir sevdamın beratı
Yık bendini, ak bana; ey gönlümün fıratı
Hoş geldin ey gönül burağı
Hasreti dindirene hamdolsun
Sevdan benliğimde bukağı
Vuslata erdirene hamdolsun
Bîzar olma nevbaharım
Hasreti dindir, ak bana
Gözlerine sevdalıyım
Şu varlığım muhtaç sana
Derdinle hemhal ol belki yarân bulunmaz
Şol acunda hangi keder var ki, onulmaz
Gün olur düşersin hatrın dahi sorulmaz
Derdi dünya olanı toprak bile doyurmaz
Fazla mıdır kıymeti bir pembe menekşenin
Yüreği aşkla dolu bir zavallı deliden
Muadili olur mu seviyorum diyenin
Bahar gelip geçmekle kaybolan bir çiçekten
Geldi gönlüme bahar apansız bir sevdayla
Güneşin ışıkları yakmıyor artık beni
Mah-ı peyker güzelin efsunlu bakışıyla
Yeksan oldu varlığım, viran eyledi beni
Sensiz sabahların kahrındayım yine ben
Kollarımı sımsıkı yokluğuna doladım
Gelir misin vuslatı müjdeleyip yine sen
Gönlümü efsunlayıp olur musun sol yanım?
Sancılı savaşların izmihlalinde kalmışım
Sensizlik diyarının kollarına dalmışım
Yüreğimden sevdanı koparıp almışım
Şimdi dingin fırtınalarca esiyorum
Refik olup dervişlere, dağlara gidiyorum
Müruruzaman duygusallığında
Katmer koyup hasretliğe
Geçmişe yürüyüşün şekliydin sen
Adını marka yapıp sevdaya sürdüğüm
İtibar üzre kemiyet verdiğim
Âli bir Bülend olsam
Boyunca levend olsam
Boynumda kemend olsan
Darda sen gibi şehid olsam…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!