İstanbul özge yar
Bense divane aşık peşinde
Yüksek yüksek surları var
Aşacak kimse yok mu yerin yüzünde
Açıp kapılarını Fatih misali
Fethe müyesser olacak yok mu?
Kahrına razıyım tek susma ey dilber
Gönlümü kılıçla, vur bağrıma hançer
Yokluğunla küserim bilcümle nâsa
Yalnızlık ikliminde kalırım tek nefer
Kalbe gömüp acıları
Çekip gitmek gerektir
Deruni yalnızlıkları
Dara çekmek gerektir
Hasret iklimlerinin yuvasızlarıyız biz,
Her daim yalnız, her vakit sessiz,
Konsa önümüze kucak dolusu nergiz
Diken düşer kısmetimize, kalmışız nasipsiz...
Kan dolsun, kan dolsun
Bütün düşler kan dolsun
Kahpelerin hesabını
Soracağız and olsun! ! !
Art olsun, art olsun
Hasret gönlüme doldu
Özleminle kavruldum
Yokluğun nisyan oldu
Yollarında kayboldum
Yıkılsın artık hasret
Kelama ettirdin bir derin sükut
İntizar bile etseydin razıydım yine
Suskunluğunda oldum bir ölü vücut
Ölüm fermanımı okusan razıydım yine
Kervan ol yolunda durağın olayım
Tufan ol dindiğin kurağın olayım
Revan ol bindiğin burağın olayım
Dile, uğrunda kurbanın olayım
Ne efsunlu bir hâlettir ölüm dedikleri
Onun ile gelir tevhide insan-ı beşer
Kulak verilse ona mühim söyledikleri
Mütereddit yüreklere olur küçük mahşer
Ölüm indirseydi kaşlarının altından gözlerin
Ölüme razıydım keşke gözlerini görmeseydim




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!