Bir ŞEHLA bakışla yakılmış umutlarım
Dipsiz yarlara sürüklüyor beni komutlarım
Ezelden kahır yazılmış varlığıma
ŞEHLA kıyameti kopuyor yalnız anlarıma
ŞEHLA vuslatım olsa, erisem nazarında
Bir gülüşünle yeksan olur bütün efkârım
Sesini duydukça diner en derin sızım
Gönlüme doldun, sensin benim vuslatım
Gel ey soylu Güzel! Senden ayrı harâbım…
Beni sensiz bırakma ben beni bulurum sende
Senin yüreğin benim, benim dermanım sende
Sensizlik cehennemini yaşatma yüreğime
Hasreti kıran ol, cemre ol düş yüreğime
Şeref verdin düşlerime yine dün gece
Sensizliğin zulündeyim her zaman gibi
Düşmedi dilinden vuslata dair hece
Gözlerinin mahkumuyum ilk günkü gibi
Küskün bir sabi gibi köşeye saklanmışım
Teselli bekliyorum, meçhul bir sevgiliden
Kurbanlık bir koç gibi ona adaklanmışım
Güneş gibi doğsa birgün gönlüme aniden
Mertliğime sürülmüş bir lekedir bu düzen
Vefasızlık sultasında nisyandır beni üzen
Mahut türkümsün sözlerin kayıp
Yitiyor uykularım adın sayıklayıp
Mahvıma sebep misin ey bilinmez yara
Gaybından düşüyorum her daim dara
Sensizlikle isyandayım vara ve yoğa
Harap gönlümü dindirmez hiçbir deva
Mahzun gülüşlerinle yık gönlümü
Sensizlikle titret mahut türkümü
Gelmesen de bana bir gündönümü
Yoluna kurbanım, yitir ömrümü…
Mavi çırpınışların tahakkümünde yiterken gençliğim
Mah-ı peyker bir güzelde tutsağım
Sebepsiz gülüşlerde yanarken varlığım
Sevdanın yolunda yalınayak aksağım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!