Roj hat, fetısi tari,
Mebıjın edi narı,
Xwedê her çı gotiye,
Gelo bıkın gühdari,
GÜLE GÜLE
Daha dün bekliyorduk, geldi gelecek diye,
Rahmeti bereketi, affı etti hediye,
Artık yolculuyoruz, değerli misafiri,
Yolcu yoluna gerek, bana sormayın niye.
Güller de dudaklar gibi, birer birer büzüldüler,
Bülbüller ve sevgililer, her beraber üzüldüler,
Hırçınlaştı tüm martılar, yükseklere süzüldüler,
Derman mı hani nerede, göz önünden çekildiler.
Haktan kimse kaçamaz,
Kılmış olsa da namaz,
Hakikat terazisi,
Bilin ki ayrım yapmaz.
Yarın hesap gününde, hesap kişiler için,
Söyleyin kavimleri tümden yargınız niçin,
Kendini düzeltmeyen, niçin eli yargılar,
Hakimi mutlak Allah, sizler de Hakkı seçin.
Sılaya hasretlik acımdır benim
Ana baba kardaş bacımdır benim
Sılanın toprağı tacımdır benim
Akşam kızıllığında oturdum bir tepede
Öyle dalıp gitmişim aklım bilmem nerede
Kızıllıkla gurbetlik birleşti bedenimde
Yavaşça yaşlar aktı buğulanan gözlerde
Siluetler dolaştı gözlerimin önünde
Güz her zaman hüzün ve gözyaşıdır
Tohumun toprağa atlışıdır
Yaprağın dalından dökülüşüdür
Gök gürlemesinin yükselişidir
Güzün duygularım sel olur gider
Mevsimler güze döndü,
BAHAR ARTIK UĞRAMIYOR,
YÜREĞİMDE HARIM SÖNDÜ,
YAĞMURLAR BİLE YAĞMIYOR.
BUNDAN GAYRI KIŞ GÖRÜNÜR,
Güneş bile hiç gülmüyor,
Bulutlara saklanmakta,
Çığ altından kalkmak zordur,
Dışım buz, içim yanmakta,
Tebessüme de razıyım,
Gülüşün gülleri açar,
süper bir dörtlük çok beğendim maaşaallah
Yürekten kopan bir fırtına imiş, şiiriniz.
Herdem arar babamızı yollarda gözlerimiz.
selam ve dua ile
Sevda Kenti'nin Öyküsü’nü dinlemek ister misin?
İstersen son şiirime bir göz at… Sevgilerle.