Her Cuma gibi yine,
Bugün ictima vardır,
El açıp dua edecek,
Yalnızca Allah yardır.
YAKARSA YAKSIN
Güneşi al karşına,
Yürü güneşe doğru,
Tekamülün şarjına,
Cevaplanan tek sorgu.
Soğuk savaş yıllarının, ayaktaki bu eseri,
Hep kendine yontmaktadır, sanki nalıncı keseri,
Batının vurucu gücü, düşman hep yeşil kuvetler,
Müslümanların başına, bela olmuş bu serseri.
Soğuk savaş mı var artık, neden hala durmaktadır,
Hem bedende ölmüyor,
O boyut değiştirir,
Yüce divanda sizi,
Bilin ki eleştirir.
Altım beton, duvarlar taş,
Dışım buzul, içim ataş,
Ruh aşk arar, bedenim aş,
Bu bedene azdır bu yük,
Aranan her şeyden büyük.
Daldan alıç topladım,
İp attılar hopladım,
Dişim ağrıyor diye,
Dişe altın kapladım.
Yemyeşil alıç dalda,
Hayalimin sınırı, bildiklerim kadardır,
Rüyalarımda ise, bilincin altı vardır,
Ne rüya ne de hayal, sorumluluk yüklemez,
Sorumluluk sadece, bilinçle yapılandır,
Bana canım diyordun,
Nasıl bırakıp gittin,
Öyle çok seviyordun,
Neden bu hale ittin.
Anam anam can anam,
Senin gördüğün ve görebileceğin, işin sadece bir boyutu,
Somutu bile tam bilemezken, nasıl bileceksin soyutu,
İnsanoğlu müşahhasın peşindedir, öğrenmeye çalışır,
Hadi söyle bakayım, ne kadardır şu kainatın ebatı,
Yoktur anlayışları yoktur tahammülleri
Güç yetiştirseler bir an yakarlar gölgeleri
Sen yok sayabilirsin Rabbim var sayıyorsa
süper bir dörtlük çok beğendim maaşaallah
Yürekten kopan bir fırtına imiş, şiiriniz.
Herdem arar babamızı yollarda gözlerimiz.
selam ve dua ile
Sevda Kenti'nin Öyküsü’nü dinlemek ister misin?
İstersen son şiirime bir göz at… Sevgilerle.