'Belki yarın çok daha güzel olur' diye,
Her gece her gece hep o umudun tuzağına niye düşer ki insan!
Kehkeşenla örülü geceyi sığdırırım şiire, çünkü sevdim.
Ben beklerim, özlem doluyum, sende bir gün gelir misin?
Herkesin hayatında yarım kalan bir isim, şehir yahut bir şarkı vardır.
Ben hep senin eylülün kalayım, bunu hatırla...
Mâtem libâsından dökülen hüzünleri ben topladım leyli.
Beni duy, işit beni.
Bana gel ki pay edelim kederi...
Özlemeyi şimdi kavrulmaya yüz tutan topraklara emanet ettim.
Rüzgara verdim yüreğimden sırla, efsunla sökülen tüm sözcükleri.
Kafasına göre essin rüzgar, toprak çatlasın, yağmuru beklesin,
Her gayretim boşa ve hepsi ömürden gitti, yorgunum; ben vazgeçtim...
Gecenin köründe aklıma gelişine "kusura bakma" romantizm diyemem.
Bir hışımla ayaklanmış özlemlerim var, birde sitemim; bil istedim...
Mektubun ürkekçe yazılmış satırları gibi,
Selamla başlayıp hatır da duraksanmış hallerindeyim.
Bilmediğim ne varsa hepsi sende emanet.
Bildiklerim yetmiyor benim arzu hâlime.
Sen yoksun diye bu şehirde;
Sokak lambalarından dökülen hüzünler bile,
Musallat oluyorlar bana her gece..
Sen yoksun diye bu şehirde;
Sokak lambalarından dökülen hüzünler bile,
Musallat oluyorlar bana her gece..
Yaprakları eylüle âmâde, yemişleri tükenmiş kuru ağaç gibiydi kalbim.
Her selâmında bir kuş konar dallarıma, şarkılar söyler, ben neşelenirim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!