Şimdi ki ahvalimiz "iç güveysinden hallice."
Hüzünden gayrı vaat yok, gelene de gidene de...
Hala hıçkırık tutar beni ara ara,
Özellikle özlem boğdugu zamanlar.
Küçükken annem derdi,
"Yavrum, yüreğin büyüyor".
Vakitlice bu temâşâ, öteledim geceyi tersiyle elimin.
Kandilim kâmer, yıldızım sensin;
Dilediği kadar hüzne perçem vursun şimdi elemim...
Sen yoksun diye doğuyor ay ve göğe serpiştiriliyor yıldızlar.
Kuldan yoksun kalan kula Râb'den hüzün dolu sanat avuntusu...
Gecenin, yüreği masum kuşlara göğsünü açma özlemi kadar,
Özledim, gelmeyeceksen yolla hoş nazarını şimdi hilâle kadar.
Ne varsa güzellikten yana insân olarak yüreğimizden bölüştük.
Ay'da o mihvâlde, gün'de, güneşte...
Yunus Emre, Hacı Bektaş, Mevlânâ ve nicelerinin ayak izleri,
Sevgi yolunda hâlâ parlıyor mukâddes toprağın üzerinde...
Gecenin bezirgân hâlidir, getirir yarını, götürür bu günü.
Özlemin ayyukâ hâli oysa şimdi.
Tesbihimle seni usul usul yüreğime tembih ettim...
Yüreğimin başımı alıp gittiği meskendir istanbul.
Sevdamı kundaklar, ninniler söyler rüzgar.
Uçuşur gönlümde çığlık çığlığa martılar.
Hasretimi şu hilalin çemberine düğümledim.
Yüreğimi yıldızlar çekiştirsin.
Sabaha kadar uyanık kalsın düşlerim, gülüşlerim.
Bazen uzaklara dalar mı bakışların sebepsiz?
Çünkü yüreğim o kadar çok çağırıyor ki seni...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!