Seyfi Karaca Şiirleri - Şair Seyfi Karaca

Seyfi Karaca

Rokor düzeyde kirim vurum
Hayatin meydanlarini kafasina kursunlayanlari emziren doguran
…evlerinde diri diri dipdiri ölüyü gömülüyorlar
Gözleri bakakaldiklari abuk subuk girdabin cam ve cercevesinde
Siddetli gecimsizligin huyunu suyunu ahlakini adabini yol diyip gösteren
Katillik hünerince tangurt tungurt

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Atatürkle
Sevgiyle
Özgürlükle
Paylasimla
Dirlikle
Dirayetlilikle

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Adam...
Arpayı orağı, hamı tazeyi tarlaladıktan sonra
Bakmış ki...toprak iyce çekiyor..
Gel diyormuş toprak..
Sakın geç kalma..istersen hatta erken gel sazından avaz çalarak
Adam yetmiyormuş bir de kasabanın reklam gazetelerini dağıtıyormuş

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Her ne varsa yoksa
Nerde var nerde yok, her ne varsa yoksa
Karsiladigi anlam iceriklilikliginden islerlik ve luzumluluk kazanan
Durum degersiz büyüklükte yere göge sigmayan kalabaliklar vardir
Mili milim ezberlenmis kare kök silindir hacim küp metreküp …
Saniyesi saniyesine

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Tuğlalı geçmiş zaman evlerinden
Kiremit yangını günevveli sokaklarına
İliklerine kadar ıslanmış caddelerden geçerek varıyor sabah sabah
İnsanlar yağmurun bıraktığı izlerden
İstasyonun penceresinde hala bulutlu bakışlarıyla yorgun dün
Saksıda hanımelleri yaprak uçlarında sararmış bir hatıra

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Sefilce sürünmeler kotasından
Birbirini mum-yalayıp
Yalan ışıldaklı görselliği geceyarısını bile bulmayan
Kapısında açık-kapalı-açıktır diyen dükkanın ortak geçimhanesinde
Herşey...
Şimdi şu an itibatrıyla bütün gelmiş geçmiş zamanları içine yuvalanmış ve geçkin

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Hiç teklifsiz
Kıvılcım tutuştuğunu duymuş olur da
İki tan arası gününü gün etmek davasından
Tutarak gemini
Sürdüğüm at şehrine varınca alnımdaki yazının
Mercan bağlarından dem sunduğu pürhevesle...

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Yoktur….
Yok birşey…
Yok…
çünki sevmekten tek şey üzerine
Örfi ve idare
Birşey yok …sadece Klarnetçiyi iyi dinle

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Kimbilir hangi sus bir hoşçakaldı terminalde Diyarbakır
Kızgın dövülmüş bir demir koruyla körükte nefesi tutulu sofradan..?
Kimbilir kaçbir bakırcılar çarşısını birbiri ardına kapanmış yokluklarla
Bakıp sağına
Dönüp soluna
Kimbilir kaçbir öksüz gözyaşı damlasıysıdı çıraları sönen ocaktaki soğuk kül

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Ağaçlarda bir takım takur tukur tır
Toprakta kendi çukurunu kazıyan sin..
Elmaya sinmiş çürükleşmelerin yaka paçasına ardı arkası kesilmez
Her tarafı dayalı döşeli kırık bir fanus
Yani altın tepsiler üstünde yalan yanlış terane
Onaylı imzalı hem de hasbel keder olacak şey değil..!

Devamını Oku