Adam sen de!
Herşeyin başı...
Bilemedin kadın..!
Nice sarp, nice seyir, nice sarılmış ince kağıtlı
Hayatını zehirlendiği ateşlere yakmış tütünler gibi
Dalları bahçelenmiş kısmeti baharlardan açık
Böyle midir.?
Böyle mi olmalı çatıyı tutan duvar?
Çit, çember, temel ve direk mor veya kara
Çınarlı çamlı dünyaya ayakbastı borcuna kapalı avlu, havuzlu mavuzlu
Böyle mi olmalı? Çatlak cızırtı, tombalalı gala, gümbürtülü çığırtkanlık
Olsun da çıfıttan olsun, ama namı yükseğe yazılsına
Susam sunasi
Beyaz kanatlarini göle göcüren kizilcik sandal güne kehribar
Gelecegini haber ettigi yerdeydi yagmur, dolapta yakut dönence atlikarinca
Burusup düzelip hem susamsuna
Sazliklara icinden gelenleri birakir gibi leylaklilasiz
Uslu iskeleden talih cekiyordu nisansobesi kizlarina kuslar
Usul usul nefes açıp her seferinde biradm
Heradımda kendini merakta koymaksızın
Cana susama teşebüsünde bulunmadan
Ha gülüm ha...!
Ateşi doyasınca yanmaya bırakıp
Bozmadan suyun demdem keyfini
Bilirim..
Bilmem mi bilirim elbet...
Sansına küsüm dediyse biri
Kılıç çektiyse bahtı karalarına seren sefil
Geç derim,
Geç bunları geç..! Neler söylerim daha
Eşsiz ve kusursuz
Büktüyse boynunu yulaf tarlası
Sızılarda yüreğim sızılar, Navruzuna sümbülüne ömrünü yele aldıran otlar kavrulur
At arabalarının izinde kahramansı ve solmasız
Rengiyle masmavi bir boncukta düne verdiğim çocukluk,
Mahsusen kanmış son anki mağrura....
YAGOnÜBE
Geri geri çekilen çaddelerin her büküş başında
Kırık sözlü levha döküntüleri toplayarak
Anlaşılır anlaşılmaz dallarda güz elaman
Elyaman düşüp döküldüğüdür
Devransızın içindeki kuytuluklara göçenler
Baharlar gelir silbaştan sümbüllü
Sicimli sağnakların ardından bayırları kırları çağlayan gökpınarlarıyla
Nasıl olsa azalacaksın gün be gün mayıstan ve nisandan
Güzel insan..! Hani geçmeden sevgiliyi yola çıksan
Gelinciğe ahbap olup sevsen ya
Solmadan zamanı
Çiçekler bulutlarla öpüşür mü..?
Eğer aşk dilerse niye olmasın? öper mi öper...
Boyundan aşkın işlere kalkışan karıncalar haniya dünyayı...?
Hani ya kanı ısınıp yanar bir dağ içinden
İçinde kar götüren bultları göğün kucaklarına kucaklarına çekerken
Rüzgar..
Ihlamur kokacaksın yarın,
Bugünkü tüttüğün dallardan
Bir de eylencen olacak, bahar adlı senki dün
Bir hayalin göklerin arkasında uzakta har
Bir izin yerlerin bahçesinde bahar bahar sen alaz
Eğilip doğrulacaksın yeller estikce gönlüne sığınan mihman ile zamanı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!