Yaman kurgu
İnce vurgu yangın yaman
Çalınca kibrit kava ateş hattında ince bir çizgi
Bir salkım bağ alacası
Ve bir tek deniz kıyafeti su kaydından mavi
Deli mi ki ay,
Dallarında hoşluğunu seyreden çağla korukları ham alaca
Zamanı boydan boya sarılmış çiçekliliğiyle neşeli
Baktığın bütün yolların dünya ortasındayım, aslolansa selamın
Merdiven merdiven yokuşunu tırmanan bir sarmaşık gibi zor ve bela yamacın
Katlanırsan en derin yerlerindeyim bazan sessizliğin
Uzanabilirsen bütün uzaklarda sarılı mevsim renginde kucakların
Kanı ılıyıp
Kalbi ısınınca insanın
Sevdim gittti diyince
Sevdim gittti
Kanı ılıdığına, kalbinin ısındığına ne varsa
Yanmak o yanmaktır
Su kütüklerine yüzümüzün resmi düşmüş
Gölge yalpaları yarı ay
Yarı sen
Turuncun kokusuyla uğrunu bulan her yer kendi kendinin çıracısı
Notasız şarkılar çalmak için sere serbest hep yangın
Solo bir saza sicim salkım bütün yıldızları gecenin üstüne düşürür
Benim bu dünya ile tanışıp dost olmuşluğum
Neticesini yok yazan günlüklerle birden bire olası değildir
Kuşlarla, kuzularla, ayvayla ve narla
Benim şu iki cihan güzelliği aşkla kendimi bir bilmişliğim
Günün icarı anlık harman değildir..
Bazan suda bulancak
Sazlıklardan çıdırgı kuşlarla havalanıp
Derdini söyleşmeye mavisinde sarhoş gökyüzünün uzak
Gün bulup gün yitiren yağmur edasıyla gözlerine çiğ damlası düşünce mahmur
Söyle be canım ne haldesin
Açan gül,
Solan yaprak,
Hicbirşey için yinede teşsekür ederim
Orda durduğuna,
Bana dogru göründüğüne,
Bu içi yağmur bağlamis, böyle bir Günde
Etrafı hüzne boğmaktan ve sokakları ıslatmaktan başka birşey bilmeyen
Amacı ne olursa olsun
Güneş güne
Günçiçekleri güneşe çavarmış baygın
Niyeti dalında demlenmek üzere
Ettiği yemini yemin
Bahar alacaları gayesiyle yazlara
Omuzları silkelenmiş rüzgarları esip de yaprak yaprak
Acep ne olada yelkovanlar seyri iklim ihtiyatı
Nerde kaldı diye bir suale bahtiyar bakışların
Öksüzcene muhatap
Sakın ben gelesiye yanılıp da toprağından ayrılma gelincikliğiyin
Güneşin aklına uymuşumdur belki uzak çöllerde vira firar sam yelli
Şimdi halleri pek mecnun bir yelkense andığın...
Sevgileri anababalanırken kalbe
Sürüler
Nasıl ve nerden bilirse yaylım sofralarını hangi dem baldır,
Hangisi zehir
Kuşlar nereden bilirse uğrun uğrun çektiği çöten,
Hangisi tutunacak daldır yuvaya, hangisi kolkanatkıran kahır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!