Tutmaya çalıştığım hıçkırıklarım
Boğazımda düğüm düğüm
İdam ipinde canım kesiliyor.
Nefesimin neşterinde kanayan yaram
Neresinden tutsam ki tesellisizliğin
Yarına kabuk bağlayamıyor düşlerim.
Aylardan kasım, gri günler
Biraz tebessüm, biraz hüzün, birazcık da gözyaşı sepeliyor.
Ilık ılık eserken rüzgarlar, nefesini nefesime pay ediyor.
Yaşama umudu verircesine arada bir gidip geliyor
Akşam üstlerinden yüzüme çavan yalancı kış güneşi.
Bir kaçını günbatımına batırmış avutuyor gri günleri.
Bakmayın siz,
Onların hazal yığını olduklarına
Paha biçilemez benim tablolarıma.
Ah! Neler neler anlatır onlar
Çimenler üstünde,
Rüzgarlarla raks ederken.
Bu kadar içten bakma n'olursun
Gözlerindeki dokunuşlarına kanıveririm.
Bu kadar içten çağırma n'olursun
Ürkek yüreğim konuverir kirpiklerine.
Tepeden tırnağa hüzünüm şimdi
Sakın gelme ey uykum!
Şiirle terk ettim seni
Seni bir daha anmak mı
Kabusum, tövbeler olsun;
Rüyalarına gömülmek mi bir daha...
Bilmem hatırlar mısın?
Gözlerimin gözlerinde senle yürüdüğünü.
İşte! O an kipriklerine astım kendimi
Ve mayın tarlası yüreğine düştüm.
Aslında bu bir vedaydı
Seni son görüşlerime az kala;
Biletsiz yolcuları geri çevirin
Bitirin artık şu cenaze törenini
Gözlerim artık almıyor almıyor,
Yüklenmeyin kirpiklerime dökülmek üzereyim.
Boşu boşuna vurup durmayın
Ve derinden bir oh çekiyorum
Kalabalığın arasından sıyrılınca.
Kendimi Eminönü meydanında bulup
Soluk soluğa bir nefes daha alıyorum.
Cami avlusundaki güvercinlerin yanında
Eşlik eden küçük melekler nede sevimli.
İnfazımın hayat ağacına
Yosun tutan acılarımdan
Cesetlerim dökülse de her sonbahar
Şimdilerde öyle bile değilim anne
Belkiler yön değiştirmiş.
Umutlar yuva kurmuyor dallarıma
Sendeleyerek yürüyordu adam
Kadının hayaline doğru
İki büklümdü omuzunda
Kendini taşıyamıyordu adam
Sol yanına yıkılmıştı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!