Bir Hiç uğruna
Harcadığın ‘’Temiz’’ Servet ile
İhtiras uğruna
Sahiplendiğin ‘’Kirli’’ Servet’in
Farklı değildir Vebali…
‘’Kirli Servetin
Aşk üç yerde yalan söyler insana;
Kuşlar sürü ile geçerken
Yüreğinin boşluklarından
Siyah gölgeler Mor yeleli,
Acıkmışken en Zifire,En Doruya
Bereketli Başaklar usunda
Selamsız sabahlarda
Bulduğumda seni;
Abraş renkli yalnızlığımda
Argın günlerin bitiminde
Ruhum Hofi
Hurcum Ateş dolu Tamu….
Çingülü gönderdim sana
Yüreğimden
İyi dileklerimdeydi Fesleğen
Genç ve güzeldin
Gönderdiğim Kırmızı gül goncasında…
Aguş aguş Zindandı
Görmediğim her an
Saatler argın
Yokluğun Edna
Erirken Ervah
Aşktı Akkor
Kalmamıştı Hofi…..
Gayri Hanımeli
Haykırsın sana olan bağlılığımı
Zorluklara göğüs germeli
İçtenlik sembolüydü Kaktüs
Yoktu böyle sevda
Yazılmış hiçbir betikte…..
Hasret Delişmen
Bedenim Çiroz iken….
Gereksizdi Briyantin
İhtiyacın yoktu zaten
Gönderdiğim Kamelya da
Feveran ediyordu Veca
Aşıt kapalı
Alamünit dakikalarda…..
Krezentem haykırıyordu
Halbuki:
Övgüye değer
Melekotu ve Mor Menekşeler
Eline değdiğinde….
Nane sıcaklığında
Çok özel ve kusursuzdun
Orkide gönderdiğimde…..
Dertleri eyledin Badya
Yükledin sırtıma
Su geçiren bir Barka
Vursunlardı beni
Her biri olmuş Cırnak
Dermansız vakitlerde Çedik
Forsa ettin beni
İlacım
Şahmaranın kanında……
Bilemedim;
Şahittir Rezene
Sardunya,Sarmaşık
Kendim bildim seni
Ve hatta
Gardenya……
Bu yükü çekmez
Bilirim Zembil
Izdırabın Şahika..
Tüvan kalmamıştır gayri
Şahidimdir
Yolun düşerse
Hazar’ın tepelerine
Sorarsın Servi’ye
Ulak eyledim
Siyah Renkli Gülleri
Almadınmı
Gönderdiğim Beyaz Krizantemi…
Seni
Beyaz Lalede buldum
Yandım Kırmızısında
Melankoliğim şimdi
Mersedes Gülü penceremde…..
Beyaz Renkle başladı
Saflık Temizlik
Yeşildeydi
Ümidim,Hayallerim
Pembede Şefkatin
Yoktu Açelya neylersin….
Toprağa gömdün
Sevdalıkları
Şimdi umudum Zurrada
Yeniden Filize durma da
Her şey artık Esperanta
Bağlandığım Çıma
Köklerimi
Anız eyledi Virane Mekanlara
Sen benim Maryam
Vermediğin Ordino da saklı
Geçiş iznim yok
Yüreğine
Veca,Veca,Veca…
Yaşamak bana Uzlet….
Zühremsin neyleyim
Farmason olsanda…………
Dostuluğunu esirgeme bari
Gönderdiğim Karaçalı
Pembe Karanfillerde saklı
Yeşermiştir
seni; Düşünüp
saldığım Zeytinler
Anla Gayri
Solmasın artık Fulya……
Solmasın Kırmızı güller…
‘’Zembilimde gül kalmadı artık,Umudum Yaldız da Neylersin? ’’
Bir Kısrağım vardı
Kara yağız,
Yeleleri alevden
Gözleri geceden daha kara.
Mutluluğum
Etme Canan eyleme
Vakit Dar
Can Emanet
sürgit olmaz ki
Dünyada
manasızlık
Sen ki
Bin derdin dermanısın
Cennet meyvası...
Ömür denilen sürem
Seni beklemekle geçmiş.
Bereket
Demişler adına...
Bana
Cennetinde yer yok mu?
hiçmi
Kabuğun çatlamaz
Tanelerin
aşka gelmez?
Umudumu
Gönlümü,yolumu
sana adamışam....
Görmezmisin beni?
Etrafında nar-ı pervane
Beklerim seni...
Ben ki
Ömrümü sana vermişim
Binbir badireye inat...
Gözlerim
Beyazlar bağladı
Hep önüne atmışım kendimi
Sevdan
söyletmiş beni
Şairler bilir
Yanık Avazımı
Nasıl öttüğümü...
Akşamın alacasından
Sabahın alacasına
Figan ettirmiş
Narın beni.....
Ve
ben bilirim
şafaktan
Akşama
Fark yoktur
Azalma yoktur
Narımda benim....
En güzel
yanan avaz arasına
katılmışam...
Rengarenk
Tüylerim
narin boyun
süslü tüylerim
Bir karış etmeyen
Canımla
Sevdanı
Dağ eylemişim sırtıma...
Hiçmi acımazsın bana
Şifandan
bana düşen pay
yokmudur?
Sarı yapraklar
arasında
yuvalamışam
Basit ve gösterişsiz
Seni
Seyretmişim...
Her halini
Görmüşem
vazgeçmemişem...
Yüreğinde ki
binbir habbeden
hiçmi bana düşmez?
Sakince...
İstersen;
Olmamış ekşi
Ham Tanenden...?
Bilir misin
dertleşecek
kimsem yoktur benim
Eşim hiç konuşmaz
Sadece
Gözlerime bakar benim.
Ben Avaza
Gelirim
o susar
kimbilir belki
utancından...
Mevla
ona sus ve dinle demiştir.
Kızıllığın
Deme geldiğini
gösterir....
Kır zincirleri
Gör Avazımı...
Ta Zalim
Kıtadan gelirim
Sırf senin için..
Bununda hatrı
yok mudur yanında...
Ateştir Avazım
İsmime vurmuştur
Seninde
Kabuğuna Sevdan...
İsterem seni
Beklerem Seni
Bil beni
Yeter olsun hasret..
Duy beni...
Sev beni...
İki gönül bir olunca
Samanlık seyran olur derlerdi
Masallar da:
Mesele;
Samanlığı seyrana çevirmek değil
Arada geçecek süre de
Şöyle oldu Efendim.:
Velinin arka tarafında
Yüreğimi; Özgür Sokağın birinde
Parketmiştim ki…
Meltemin karşısında; kollarımı açmış
Zühre Yıldızını seyrediyordum..
Yusuf gibi sev beni
İçten,samimi
Haziran sıcağı gibi
On beşinde Cevat bir delikanlı
Olayım kapında
Ey….. Memleket Nilüferi….!
Benim Şiirlerim varsa;
Aşkdan,Hüzünden
Sırma telinden
İlle Ben;
Cancağızım;
İlle Ben…
Pardon...Yeni gördüm.Tebriklerinizi ....Teşekkürler...Saygılar...
Gönülden dile getiriyorsunuz hislerinizi. Şiirleriniz gerçekten çok manidar. Başarılarınız devamını diliyorum.