Pak eyleyemedim şu gönlümü
Dar kaldı kaşık,uç oldu sine
Sen doldur,yol içsin; kes sözümü
Var oldu,gel oldu,oylum yine…
Bu Böyledir; Böylece biline…!
Uzuyor Gölgeler
Uzuyor anlamsızca
Hatırlatıyor yalnız bir ömrü
Çayır kuşları etrafımızda fırrr…!
Sen de içtinmi
Ömürden/ilklerden
İftar vaktidir
Müminlerin yurdunda
Firdevs Cenneti karşılığında
Tevazu ve Tefekkül zamanıdır
Ey…! Haddi aşanlar
Günahkarlar;
Annem derdi:
‘’Kırk laf eden soluksuz
Kırk gün yaşarmış’’
Kırk gün sürdü, tam Kırk gün….
Garip silüetli bir tesadüftü
Okunmam; Ru be Ru..
Bir dağın yamacında
Başlar hikayemiz seninle
Bir çadır,Bir kısrak…
Başka da
bir şeye ihtiyacımız da yoktur ki….
Beyaz tenliyizdir aslında
Kızıl renk
sevdamızın
Tenimize vurmasındandır…..
Çadırda
Tek Vücut,tek inilti
Tek Fısıltı;
Kollarımız
Birbirimize yastık olanda…….
Şahidimiz;
Üstümüz de ki Dolunay………..
Yukarılara bakarken
Gözlerindeki
karanlık nokta
Kıvılcımlar saçmakta………
Özgürlük ruhu
Çağırmaktadır bizi
Baksana
Karşı Zirve ye
Duman haber vermekte……
Yollarda
Kısrak üzerinde
Sen yeleleri tutanda
Ben de senin kokunla yananda………
Gelen sis;
Zemherinin habercisi
Rehberimiz;
Çoban Yıldızı,kayıptır artık Ay………
An gelir
Kısrak biter,Çatlar
Vurulur da
Dönüş yoktur.
Gözlerinden bellidir….
Yollara vuralım sevdam
Çıkalım yücelere
Bırakma ellerimi…
Ben Önüne geçmeyeyim
Kimbilir
belki de peşinden gitmen
Gereken kadar Cesur değilimdir………..
Aradığın Öncün olamayabilirim………..
Sevdamızı
eşit yüklenelim
Kimseden yana
olmasın Kızıl tenlim
Benim önümde
yürümeye heveslenme
Zira benim önümde yürüyecek
Kadar Asaletin olmayabilir……………
Senin takipçin olmayabilirim…………
En doğrusu nedir bilirmisin?
Eşit Sevgi,eşit emek, eşit ölüm
Ellerimiz kelepçelensin birbirine
Eşitlenelim,Tek Vücut;
Hayatın bütün badirelerini
Zorluklarını,Sarsıntılarını
Birlikte yan yana karşılayalım……..
Elele tutuşduğumuzda
Günahlarımız dökülsün Sevincinden
Gözlerimiz birbirine rapt edilmişken
Melekler alkışa dursun bizi……….
her şeyi birlikte yaşayalım.
Birlikte aşalım zorlukları…
Venüs dağında dolaşırken….;
Bırakta Mis kokular arasında
Tohumlarını birleştirelim yarınlarımızın……….
Yan yana; sen beni, ben seni göreyim,ikimiz eşit olalım………..
Bir Kızılderili Atasözünden esinlenilerek yazılmıştır
Beni
Yalnız bırakma..!
Sen ki
Bir Orkidesin
Güller içinde..
Uzak diyarlarda koyma
Aşk
Birgün
Gül açar,
Yediveren;
Kızıl Vakitlerde
Ritimsiz Feryatta
Ab-ı Revan olur akar
Bitiveririm, Mavide..!
Mavi Gözlerinde,Salkım söğüt
Düğüm düğüm sözcükler boğazımda
Umut verir bana usulca
Yüreğin başında kabuk tutmuş yara
Hazan düşerken yoksul tarlalara
Sakin ve yumuşak Mavi gözlerin;
Birbir düşürürken Ayaklar altına
Bir Asi,Bir Mavera,Bir Pusat
Martılar Çigan ediyor; Öyle arsız öyle gamsız
Okyanusları kıskandırıyor
Mavi,Dikensiz bir Gül
Dalgalar sildikçe
Bulutlar günah ağladıkça
Eşkıya olur amansız
Vuslatlar ihanete feda edilir..
Suskunluğuma değer Mavi Gözler
Bakınca içine; Düşürür gözlerin umudu ve yakını..!
Yasaklı olur Gözlerin deki
Mavi,kimbilir yoksul Griye döner
Dalıp gidersin uzaklara; Köklerin bin yıllık bir yolda
Fırtınada koparılmış dallar.
Sakıncalı bir yanım,Günahkar ve Haram
Kök olur Dal verir sevda,yedi veren susar boynu bükük
Bulutların Maviliği Aşka davet ederken
Ufuk çizgisinde gökkuşağı
Mavi Gözlerin
Şükreder; Sessiz manidar
Bire,Vara; Bir usul kıvrak yol; Kısrağın yelesinde
Misal ararken Fersude masal kitaplarında; Gözlerinden yana
Melekler gözkırpar,Mavi..
Hazar da,Vurulmuşken Gecenin zifirinde
Sular kan tutar,Kumsalda,
Boğulurum,Tutuşurum
Mavi de;
Ölmek
Mavi
Gülmek
Mavi
Sen
Mavi
Göz
Mavi
Aşk
Mavi
Ben
Mavi… !
Hüsnü Yusuf çiçekleri açar:Hicaz Zamanı,Hep Mavi,Hep Mavi……
Bir kuru tohum buldum
Deli Rüzgarların getirdiği
Sahipsiz ve yalnız.
Doruklarda,
Yalnızlığımın sıcaklığını
Sundum ….
Sevgi ile kin
Varlık ile yokluk
Güzel ile Çirkin
Cennet-Cehennem
Birbirine muhtaç,
Kardeş Sevdiğim….
Duydum ki
Benim Kaşım-gözüm kapkara
Deyip
Övünürmüşsün ulu orta
Kimse bilmiyorsa
Bende mi
Pardon...Yeni gördüm.Tebriklerinizi ....Teşekkürler...Saygılar...
Gönülden dile getiriyorsunuz hislerinizi. Şiirleriniz gerçekten çok manidar. Başarılarınız devamını diliyorum.