Serhat Çalışkan Şiirleri - Şair Serhat Ç ...

Serhat Çalışkan

Ulucaminin üzerindeki çay bahçesine vardığında Şerif çoktan gelmiş,hatta bir iki çay içmişti.Orhanın gelmesiyle ayağa kalkan şerif herzaman yaptığı gibi Orhanın dağınıklığına ve umursamaz tavrına takılmadan edemedi.
--Yahu bir seferde sen erken gelsen dişimi kırarım,zaten üç beş ayda bir görüşüyoruz ondada en az yarım saat gecikiyorsun
Orhan biraz durgun birazda kederli görmüştü Şerifi,bu hayra alamet değildi,çünkü Şerif kolay kolay surat asmazdı,demekki problem ciddiydi.
---Kusura bakma,yine geciktim.Ama brader ben ulucaminin bahçesinde oturmuyorum,otuz kilometre yoldan geliyoruz
---Tabi tabi,ben senin gençliğinide bilirim oğlum,sen hastanedeykende yemeğe geç gelirdin,sorun uzaklık değil,senin rahatlığın.
--Neyse boşver,bidahakine ben erken gelirim ödeşiriz,Anlat bakalım neler yapıyosun

Devamını Oku
Serhat Çalışkan

yüzümdeki tebessüm aldatmasın kimseyi
Acılarla yaşamayı,biliyorum o kadar.
Guvenecek kimsen, kalmadı ama
İnsanları sevmeyi, seviyorum o kadar
Kör insanlardünyada,çirkinlere gebe
Gözleri seçmeyi biliyorumo kadar

Devamını Oku
Serhat Çalışkan

Buralara bahar geldi
Sevdicegim sen nerdesin
Hani gidenler dönerdi
Kuşlar döndü sen nerdesin?
Bana hasret yakışmıyor
Ayrıklar yaramıyor

Devamını Oku
Serhat Çalışkan

Merhaba şiir,yine ben geldim
Yabancı değilim eski sevgilin
Özür dilesem senden,
Beni affedermisin?
Bir romanla yasak aşk yaşadım
Ama romandaki kız çok güzeldi be!

Devamını Oku
Serhat Çalışkan

''Gül yüzlü yarin yanağından gayrı neyim varsa bölüşmeye hazır olduğum dostlarım;
özür diliyorum sizlerden,yerli yersiz kalplerinizi kırıyorum bu aralar''

Orhan günlüğüne böyle düşüyordu,dostlarını tek tek arayıp söyleyemediği duygularını.Çünkü gerçekten son zamanlarda bir çok dostunu,arkadaşını,ticari ilişkide olduğu insanları,gereksiz yere kırıyordu.
Mavinin önceden hiç olmazsa yokluğunu yaşıyordu,şimdi birde onu bir başkasıyla düşünmek içini tarifi imkansız ateşlerde yakıyordu.Bunu haketmediğine inanıyordu,tanrının kendisine yardım etmesini istiyordu ama tanrı aşk,meşk işlerine pek karışmıyordu galiba.Çünkü adaletinden şüphe edilmeyecek olan tanrı,Maviyi onu ençok sevene verecek olsa,Orhana verirdi.Demekki birini sevmek onunla olmaya yetmiyordu,
Eşit şartlarda olsalar belkide,Maviyi şu an birlikte olduğu insandan önce elda edbilirdi.''elde etmek'' bu nekadar tutarsız ve hayvanca bir düşünceydi.Orhan maviyi sanki bir eşya,araba,kariyer gibi birşeymi sanıyordu; tabiki hayır,sadece yanlış cümleler kuruyordu ve zaten başına ne geldiyse yanlış kurduğu cümleler yüzünden gelmişti.Mavi ona bir fırsat vermiş ama o bu şansı iyi kullanamamıştı,şimdi Mavi aynı şansı bir başkasına vermişti ve galiba diğer taraf bu şansı iyi kullanmıştı,yada doğru yerde doğru cümleleri kurmuştu.Tabii onun bir avantajıda mavinin yanında,en azından etrafında olmasıydı,Orhanın 360km den yapmaya çalıştığını,o belkide Mavinin gözlerine birkez bakarak yapmıştı.

Devamını Oku
Serhat Çalışkan

Önünde duran deftere son birkez,baktı,boş açıp,boş kapatmak istemedi.
Şu kadar karalayabildi;
Sana bir şiir yazmak istedim,olmadı yapamadım.Neden biliyormusun?
Aklıma senden başka birşey gelmedi.

Koltuktan kalktı,uyuşan bacağını rahatlatmak için sağa sola bir iki adım attı,neden sonra merdivenlere yönelip,dükkanın alt katına indi.Masayı,defteri öylece bıraktı.

Devamını Oku
Serhat Çalışkan

Her insana bazen olur,bir an gelir kardeşiniz,yada anneniz bir fincan kahveyi size uzatır,o an kahvedökülür,siz biran durup ''ben bu sahneyi yaşamıştım ''diye düşünürsünüz.kahvenin döküleceğini biliyorsunuzdur,oanda babanızın askerlik arkadaşından bahsettiği senaryo kulağınıza sanki daha önce anlatılmıştır.Bu durum Orhanada olurdu,hemde sıklıkla,
Daha bir kaç gün önce Maviyle yaşadığı alacakaranlık kuşaklarını aratmayan karmaşık ilişkisini HIRSIZ POLİS dizisindeki Mavinin hayatına uyarlamış,kendisini bir yazar olarak senaryoya dahil etmişti,sonra senaryoda iki rakip aşık olduğunu düşünmek canın sıkmış,senaryoyu iptal etmiş,Maviyikimseyle paylaşmaya,yada düello için olmadık rakipler üretmeye gerek olmadığın düşünmüştü.Ama şimdi senaryoya kendisi dışında biri daha girmişti,ve Orhan rakibini tanımıyordu.,üstelik rakibi kendisinden avantıjlıydı,çünkü hem Maviye kendisinden daha yakındı,hemde nasıl yaptıysa yapmış ve Maviyle birlikte olmaya başlamıştı.Orhan bu aşamada ne yapacağını şaşırmış,yüreğini kemiren kıskançlığı,Mavinin kendisine herhangi bir bağlılığı olmadığı gerçeği karşısında ezilmişti.Bir şey yapamıyordu çünkü bu hakkı kendisinde bulamıyordu,kenara atılmış,yılgın bir bekleyişten başka çaresi olmadığını düşünmek,ve Maviyibaşka birinin kollarında düşünmek her nekadar erkeklik gururunu,yerle bir etsede,bu durum karşısında hiç bir şey yapamıyor olmak,mavinin başkasıyla olmasından bile çok koyuyordu ona.
Mavi çektiği mesajda biraz olsun Orhana karşı yumuşadığını belli etmiş,fakat artık başka biriyle olduğunu ve kendisinin bu duruma saygı duymaktan başka birşey yapmasının yakışık almayacağınıda ima etmişti.Mavi başka biriyleydi,ve Orhan buna saygı duyacaktı,bu gerçekten Orhan için bir kamyonun altında kalmaktan,bir mayına basmaktan,yada yamaç paraşütü yaparken paraşütünün açılmamasından daha korkunç bir durumdu.Bunu yüreğine anlatması uzun sürecekti,ve bunu kabullenmesinin belkide en aptalca olmasına rağmen,en olabilir yolu romana devam etmekti.Maviyi beklediğini,onu hep sevdiğini,sevmeye devam edeceğini,ve belkide ömründe ilk defa ikinci adam olmayı yani ıskartada durabilmeyi yüreğine kabul ettirecekti.Çünki başka bir şey istediğine emin değildi.
Mavi birkaç hafta sonra ''ben sana döndüm,onu bıraktım ''dese nekadar yüreği soğur,yada onu nekadar aynı doğallıkta kabul edebilirdi bunu bilmiyordu ama,bildiği tekşeyhala Maviyi deliler gibi sevdiğiydi.
Demekki,belkide Maviden kurtulmanın en olabilir yolu sürekli Maviyle yaşamaktı,çünkü Mavi kolye nekadar uzun sürerse,yüreği Maviden okadar uzakta olacaktı.İşte bunun için

Devamını Oku
Serhat Çalışkan

Hani ölene kadardı sevdamız,
Hani kırkyıl olsa beklerdın,
Bak üç günde tükendi
Bitmez dediğin aşkın.
Artık o eski yarim değilsin.

Devamını Oku
Serhat Çalışkan

Bu sabah güne mutlu uyandım
Kainatın müjdesini gecedan aldım
Mavi geri döndü,ay güneş duysun
Varmı daha ötesi,söyleyin bana

Giderken elveda demedi diye

Devamını Oku
Serhat Çalışkan

Abilerinin evine vardığında,pekte alışık olmadığı bir durumla karşılaşmıştı.
Küçük abisi yemek masasının üzerine çilingir sofrasını kurmuş,büyük abiside dolaptan buz çıkarmaya çalışıyordu.anahtar kapının üzerinde olduğu için kapıyı çalmadan girmişti içeri.Orhanın geldiğini abisi İdris diğer abisini işaret ederek
-----Ya oğlum,gelde çıkar şu buzu,buna kalırsak sabaha kadar bekleriz.
Gıyasettin kendisine laf atan idrise hemen cevap verdi
--Ya ne yapayım,arkadaş çıkmıyo işte.sana dedim bunu biraz kapatalım diye.
Orhan abisinin elinden buz kalıbını alıp,mutfak tezgahına ters kapattı,arkasına bıçağın sapıyla bir iki vurunca,buzlar tezgaha döküldü.

Devamını Oku