Gerçek değilsen gelme!
Surlarım çekili sahteliğe
Sisli havalarda da sevmeyeceksen beni
Gizli kapılar ardına kapat kendini
Görmeyeyim yalnızca gülmeye programlı suretini...
“ Keşke “ dediklerimiz “ iyi ki”,
“ iyi ki ” dediklerimiz “ keşke “ oldu.
“ Aşk “ dediklerimiz “ ayrılık “,
“ ayrılık “ sandıklarımız en büyük vuslatımız oldu.
Tırnak içine alıp da üzerine düştüğümüz ne varsa,
altında kaldık yanlış yaklaşımlarla.
Bilir misin,kaç cümleyi astım bu cümlelere başlamadan önce?
Kaç müsfette eskittim?
Her birini buruşturup atarken,
En az kaçını kendime benzettim?
Bilir misin,kaç gün sustum gidişinin ardından?
Kilitli kapılar ardından yazıyorum şimdi.
Oturttum kalbimi, sırtını duvara yasladım.
Dizlerini karnına kadar çektim, ellerini dizlerinde bağladım.
Acıyı da sevdik sende malum,
ondandır aynı şarkı çalıyor sürekli.
İyice çarpmalı yüzüme gerçekler.
Bu Dünya Güneş olmasa ne yapar?
Söylesene,gündüze daha kaç gün var?
Karlar yağıyor üzerime,
Güçsüzüm lakin kararlı...
Kardelen olup,deliyorum karları
Yaprak açışlarıma bir tek gülüşün yararlı...
Çığlar düşüyor üzerime,
Sonra, insan kıyafetine cuk diye girdi birçok sırtlan.
En yakışıklısı ya kanından ya canından...
O yakışıklı, baktı senin yerine kendi camından.
Olmadan kopardı yarınlarını o incecik dalından.
Vermedin ki fazlasını! Olmadın ki canından!
İnsan kalbiyle mi sever,aklıyla mı?
İnsan neresiyle sever?
İnsan kalbiyle değil yüreğiyle sever.
Aslında bunların ikisi aynı şey değil mi diyeceksiniz,
Sevme eylemini yapan yürektir.
Bu bir organ değildir.
Bedenin içindeki bendir.
Bütündür. Ruhtur...
Dünyevi beden sevmeyi bilmez,
O yalnızca bir araçtır.
Yer içer uyur kalkar yürür v.s...
Hiç bir organ sevmeyi bilmez.
Bedenin içindeki ben sevdiğinde bütün organlar etkilenir...
İnsanın yaşı
gözlerinden içine akıttıkları kadardır
Anlata anlata bitiremiyorlardı seni
Dilimden çıkmadan bitirdin kendini
Kusuruma bakma;
Dilim sivri olacak ki,ucuyla düşürdüm o güzel maskeni...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!