Biraz loş,biraz hoş...
Bir tutam huzur yarım tutam acı,
Lezzeti başka, tadı damakta...
Aşk sofrasındasın,
Oturmadan düşün,oturduysan kalkma...
O şarkı vardı ya…
İnanır mısın, acıtacağını bildiğim halde dinliyorum şimdi.
Dünü alıp önüme koyuyor olabilir evet,
tek tek, yaşıyor olabilirim her şeyi her kelimede…
Acıyı sevmek oluyormuş.
Bak işte, nakarat…
Seni seviyorum…
Ama sen kimsin, onu bilmiyorum.
Sahi ne zaman geleceksin?
Belki şimdi kelimelerimi tek tek okuyor,
gözlerini değdiriyorsun her birine.
Kaçıncı darbenin ardından geleceksin?
Kirpiklerinden iliklerime bir şiir düştü bugün.
Kasımın ayazı üzerime çullanırken,
Üşürken ısınmanın mümkünlüğünü, göz bebeklerine bakınca gördüm…
Bir rüya ise eğer bu,
Eğer bir gün uyanırsak,
Öğrendin nasılsa adresimi,
Mani oldun tüm karalara
Ve mana ak sayfalara...
Allandı solgun suretim varlığınla
Pullandı eskimişlikler,gömdüm hepsini derin çukurlara...
Can geldi yüzüme
Ey hancı!
Söylesene var mı böyle bir sancı?
Mey midir ayrılığın ilacı?
Döktüğün mey sökecekse içimdeki hallacı,
İşte bu gerçekten verdiğin meyden daha acı...
Unutmadığımı sanıyorsun değil mi?
Unuttum...
Ben sende unutmayı unuttum...
Hafıza kayıplarımı bir tek seninle avuttum...
Gülsün,ben üzerinde bir diken,
EY gül! ! !
Sen ki,baktığımda farklı ezgiler gördüğüm
Sen ki,kırmızılıktan beyazlığa akan sevda nehri
Al tüm hislerimi bir nefeslik kokunla
Karıştır yapraklarının damarlarına...
Gece dilde iki hece
İki hece yüreğe işkence
İşkence bir bilmece
Çözüyor beni sessizce...
Sen,aydınlığıma doğan gece
Erdin mi mutluluğa,kanımı yürekten emince?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!