Söz ile öz arasındaki kafiye bir tesadüf değildir.
Her sözün ardında,
Bir öz gizlidir aslında.
Mayası bozulmuş özden çıkan sözden
Yoğurt değil,cacık bile olmaz!
Ey sahte!
Madem vefasızsın ahde
Dostluk postunu çıkar üzerinden
Üşüsün iliklerin en derinden
Olmasa da bir post ince derinden;
Geçen olur belki bir gün üzerinden...
Ölçmeye kalkmayın yare olan aşkımı
Döndürür bu aşk ölçülerin çarkını
Uzunluğu,ağırlığı yoktur onun gün geçtikçe katlanarak artar,
Söylesene onu hangi metre ölçer,hangi kantar tartar?
Kaç yıl mı oldu dediniz,saymam bereketi kaçmasın
Dışarda rüzgar,fırtına...
Kor oluyor sesi suskunluğun çığlığına,
Ey gece!
Hadi bin sen de sırtıma,
Karanlığı geçirelim doğacak güneşin ufkuna...
Yağmurlar senin için yağıyor bugün,
Sen gelmeden bereketin geldi...
Tüm yağmuru avuçlarıma toplayıp,
Suluyorum gelişini.
Özümle öz'lüyorum seni...
Senin için ölürüm diyenlerin çoğusu iğneden bile korkuyordur eminim.
Eh be arkadaşım,
Hadi öldün diyelim,
En fazla üç gün ağlarlar arkandan.
Biz şimdi sana kahraman mı diyelim?
Kolaydır ölmek,
Layıkıyla olursa, güzeldir de hatta
Eğer tek sorunun sevgiliye ispatsa,
Ölme onun için,onun için yaşa...
Mesele değdirmekse eğer başı arşa,
Toprağa doğru kurulmaz yüksek inşa...
Gece...
Belki adı dilde yalnızca yarım saniye.
Kim bilir bu yarım saniye,
Ne asırlar bindirecek efkar dolu yüreklere...
Bu nasıl durak kaptan?
Hayatı durdurdun duruşunla durakta
Ah be kaptan o nasıl bir yolcudur öyle?
Geliyor kanatlanmış da üzerime,süzüle süzüle
Kaptan,nolursun biraz yavaş git
Ağlamak geldi yürekten,
Gözyaşlarıma duvar oldu olmamışlıklar...
Gözyaşlarım içime aktılar.
Keşkelerin intikamı töre cinayeti gibi acımasız oldu...
Kan yok,vahşet var.
Göz yaşı yok,geçmişin ıslaklığı var.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!