Yemin olsun tüm yağmurlarımı yağdırdım bulutlarımdan aşk'a
Emin olsun ki tüm saklı gülüşlerin, beklerim...
Sarsılmalarıma bakma sen,
Yasla duvarlarıma sıcak gelişlerini...
Ne teklerim,
Ne düşerim...
Belkiler tek aşıdır fukara aşıkların
Ve titrek ışığı yarınların...
İki zeytin,bir dilim peynir gibi az
Bir o kadar temiz,
Bir o kadar öz...
Yanlış anlaşılmaktan,
kendimi doğru anlatmaya çalışmaktan yoruldum.
Bu uğurda kaç defa örselediysem kendimi,
kendimden özür dilerim.
Beni yanlış mı anladılar?
Bıraktım öyle kalsın.
Belkilerini belinde taşıyordu belli ki...
Silah icat olalı aşıklık bozuldu niye ki?
Bulutların üstünde danstır zaten seninle yaşam,
Kapatmışım gözlerimi mutluluk ezgileriyle ritim tutuyorum...
Teninin kokusu mu? ? Onu hiç sorma,
Ahenkten düşmek var yeryüzüne ama ince belini iyi sarmaladım... Ruhun gıdası bu ezgi işte
İşte aldı lezzeti ilk defa bu yürek...
Açma gözlerini! !
Bitmelerin içinde başlangıçlara susamış bir bittim
İki tırnağının arasında çatırdattın zevkle bedenimi,başlangıcında bittim
Yalnız söylemeden geçilmez,ölüyorken ellerinde
O gülüşün yok muydu,ah işte ona bittim...
Kadın yarımdı...
Tek umudu yarındı
Ama dünleriyle yarınlara yaralıydı...
Esti rüzgarlar,döküldü yaprakları
Ama yıkılmadı
Çünkü o bir kadındı...
Bilseydim iyiliğimin size hançer gibi görüneceğini,
Sizi öldüreceğime kendimi öldürürdüm iyiliklerimle;
En azından,iyi ölürdüm...
Yaşlı kadın hapşırdı...
Genç bayan 'çok yaşayın.'dedi.
Yaşlı kadın kaşlarını çatarak,hiddetli bir şekilde
'beddua mı ediyorsun sen bana! 'dedi.
Genç kadın neye uğradığını şaşırmıştı,
Hayatında ilk defa böyle bir tepkiyle karşılaşmıştı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!