Gözlerime bakma artık diyorsun ya hani,
Bunun için,
Güneşe,aya,yıldızlara yummam gerek gözlerimi...
Sırtımı sana dönmemi istemiştin ya hani,
Dönmem için,
Baş aşağı kaldırılıp da yediğin tokatla başlamadın mı bu hayata?
Aldığın ilk nefese, acının ardından kavuşmadın mı?
Hayatın verdiği ders şu sana;
Her tokatın ardından, bir nefes hak edeceksin...
Böyle şey gibi, sahil kenarında oturmuşsun dalga sesleri olur ya...
Yok yok...
Böyle şey gibi, yemyeşil bir yerdesin kuş sesleri huzur,temiz hava...
Yok yok, bu da değil...
Bir annenin yavrusundan ilk 'anne' kelimesini duyması var ya...
Yok bu bile değil...
Küçük kız,ninesinde uzun bir süre kaldıktan sonra,memleketine dönmek için hazırlanmaya koyuldu.Ayrılırken kapıda ninesine 'hoşçakal ninecim,kendine çok iyi bak' dedi.Ninesi hafif nemli gözleriyle 'bye bye yavrum' dedi ve istemeden o duygulu ve duru yüreğiyle torununa kocaman bir iz bıraktı ayrılmanın üzüntüsü haricinde,farkında değildi.Acaba bu cümleleri okurken kaçımız farkettik,asıl izin ayrılık değil de,ayrılırken kullanılan kelimeler olduğunu...
Yapma be ninecim,sen ki eski topraksın,sen ki bu toprakların en temiz kokulu havalarını solumuşsun,soluğuna neden yabancı solukları karıştırıyorsun.Biz şimdi o küçük kıza nasıl feryad edelim? Bizim mis gibi tarih kokulu güle gülemiz varken,neden 'bye bye'?
Bir dilim var benim birliği anlatan,
Nağmeleriyle bin asrı hatırlatan
Günaydın...
Öyle şaşırma arkadaş gece diye,
Bir tebessüm yetmez mi karanlığı aydın etmeye.
Şiirlerimin erken doğum sebebisin
Sancılı gecelerimin hesabını kim verecek söyler misin?
Hedefi vurdun tam onikiden
Tebrikler,sözcüklerimin ebedi doğum lekesisin...
Selim Akgün/Doğum sancıları
Bir yar verdi Yaradan;
Yar, kan çıkardı kabuk tutan yaradan...
Aşka meylim zordu benim,
Gerçek sandım
Önünde iki büklüm eğildim.
Belim eğri,boynum bükük şimdi benim
Tut ki düştüm kanıyor dizlerim
Tut ki yokluğunda sürünüyorum yerlerde
Tut ki ellerim üşüyor sensiz
Neyse...
Tutma en iyisi
Düğümlense de boğazına suskun heceler
Karanlığına karanlık katsa da geceler
Unutma ki karanlıktan sonra aydınlıklar gelecekler
Ve bir gün o karanlıklar ebediyen yerlerini aydınlıklara verecekler...
Arkadaşım sana yüreğin gibi parlak geceler
Aydınlanmasını bilene,iyidir bu geceler...
Gidişin koyar mı sandın?
Geliş ve gidişlerle yalama oldu bu yürek
Arama artık girişleri,
Adımlarını adımın üzerinden çek!
Elvedalar çok olunca
El vedayı elbette çabuk edecek...
Dönüşünü gösterme bana!
Bil ki gözlerim gidişini çok sevecek.
Özlerim sanma sakın,
Özlerim sen gidince dirilecek...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!