Aceleyle ecele gitmekti benimkisi...
Sona varıyordu bu yolun eğri çizgisi
Sana varıyordu yine,eğriliklerin cümlesi
Yine varlığına adanıyordu,adakların kan lekesi...
Heybemde kırık fayların efkarlı ezgisi,
Nağmelerimde sus'tun dilime
Ve ışıklarıma pus...
Yakacaktım geceleri gün ışığında gel diye;
Ay ışığında devrik yıldızları kustun içime...
Israrıyla kal'dın yüreğe
Belki lal olmuş dilim
Belki susuyorum...
Bilmezsin sen;
Yokluğunun çöllerinde yine varlığına susuyorum
Yüzüm gözüm kum taneleri,
Ey sevgili!
Bugün değil bize özel,her günüm seninle özel
Bin yıl geçirse bu yürek seninle aldanır,zenneder ki geçti 'sadece bir gün'
Kokun yeter yaralarıma deva olmaya atma bir adım öteye bir adım olur bana sürgün...
Ey bakışı derinim,sevgi nehirim...
Bırak ufuklarında kaybolayım gözlerinin,esiri olayım ellerinin...
Ey tebessümüyle dilimdeki nağmeleri canlandıran mızrap
Var mıdır senden başka baş döndüren sevap,
Her bakışta görünen başka bir gerçek serap?
Bil ki en sert sözün,gelir kulağıma en güzel hitap
Her sayfasında benliğimi okuduğum,söylesene yarışır seninle hangi kitap?
Israrlarım esrarındandır sevgili
Edalarına sedalar besteledim,
Aç bırakma yarınlarımı,dünlerimi seninle besledim
Ana sütü gibi temiz, ana sütü gibi ebedi
Bil ki, yok bu hasretin üçü ikisi
Birsin ki sana susar yalnızca karanlık sabahlar
Derin denizlerde savrulurken sığınabileceğim tek adaydın
Başı boş boşlukları doldurmaya bir sen adaydın
Nolurdu gelgitlerde gelmeleri bana adayaydın?
Boy veremedim bu sularda,sana öldüm
Hadi gözdün aydın...
İyilik yapıp denize attım,
Denizi kirletmekle suçlandım.
Kirli sulara atılmaktı infazım;
Yaptığım iyilik yılan oldu,
Ben yine ona sarıldım.
Kaşı ve gözü değildi beni benden alan...
Elleri değen sıcak aşı,
Özüme tebessüm eken duru özü...
Kaşı gözü değildi,
Aşı ve özüydü...
Yiten takvimler gibiyim,
Kış ertesi bahar,bahar ertesi kış...
Hasat sonrası elde; tek tebessümlü bakış...
Hüzünse,damarlarıma işlemiş nakış nakış.
Çizdin beni sayfalara,yazdın satır satır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!