Ben iliklerini adımlarken sessiz sessiz
Sen,bensiz cümleler kuruyorsun uzak diyarlarda habersiz.
'Biz'dik önceden,'bir'dik...
Uzaktan baktım gizlice,olmuşsun onunla yeni bir 'siz'
Olur mu yar? Olur mu mutluluk dansı ritimsiz?
Emanet durmaz mı el elleri ellerinde
Temiziz gaflet içinde ben ve bir de ben...
Temiz izler yok,sözlerinde sıcak gözlerin
Temyizde ikilik belgesi; sıcak duran laçka özlerin...
İnfazı verilmiş durunun,Suçu; bulanık olmak...
Haketmeyene uzatıp elini gönülden bir gül sunmak,
Gittiğini mi sanıyorsun sen?
Adımlarınla uzaklaştığını mı sanıyorsun benden?
Adına düğümlenmiş benliğimi görmüyor musun,geliyor her adımında peşinden
Adım dediğin nedir sevgili...
Her adımına adımı adamışım,
Gitmek diyorsun ya hani
Bir vardınız,şimdi bin yoksunuz...
Gerçek sandıklarım,siz masal mıydınız?
Sonra, üzmeye kıyamadıklarımız,
bir daha üzer mi diye korkar olduklarımız olur.
Gözümüzden bile sakındıklarımız,
“Gözüm görmesin! ” diye haykırdıklarımız olur.
Sayelerinde gülebildiklerimiz,
darbeleri sayesinde gülemediklerimiz olur.
Gösterdin ama elletmedin gelişlerine
Ahlaksız bir vedaydı seninkisi yine...
Hık dedi burnundan düştü sözlerin
Yansımasıydı laçka yüreğinin...
Gelgitleri vurdun yüreğimin kıyı şeridine
Yazdığıma yazacağıma pişman ediyorsun
Bundan sonra senin için boş sayfaları yakacağım
Diğer yanağına bir gamze de ben kazacağım;
Önce gül tohumları dikip,
Sonra susuz bırakacağım...
Gülemeyeceksin...
Eylül kalktı gitti.
Yerini Ekim’e verdi sevdiğim…
Yine beceriksizliğim üstümde,
Fincana koyamadan, köpükleri söndü kahvemin.
Söndü aydınlık, döndü karanlık;
İlkbaharın kıymetini bilmeyen,sonbahara tez kavuşur.
İlk dediğin sonu tez getirirse,o ilkin sonu sonsuz olur...! !
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!