Öyle ansızın dolaşma göğümde.
Kabuğuna sığınmış yarayı kanatma.
Seçil Oğuz
Tırnaklarına kırmızı ojeler süren,
bir kadın olmak isterdim.
Yağmurla dans ederek yürüyen,
Üç yanlışı,
tüm doğrulara değişen üç maymuna,
aldırış etmeden.
Bir şair adımızı yazar,
bir dize göz göze getirir.
Kıyısında bir şiirin
kavuşuruz belki.
Seçil Oğuz
Serilir geceme düşün.
Çıkmaz sokaklarda bulurum kendimi.
Çıplak ayaklarıyla, sürüklenir bir hüzün.
Buğulu camlarda bir çift yaşlı göz,
Gülümsemek için, seni bekliyor.
Rüzgarın kanatlarında, asılı durur kokun.
Adın kekik kokusudur.
Sürsem yaralarıma şifadır.
Umuttur...
Adın,
kimi zaman sağanak bir yağmur.
Kimi zaman,
Yorgun bir akşam uzanırken kente,
bir gülümsesen, ikimi değişir sokakların.
Kelebeklerin ömrü uzar, inanırım.
Seçil Oğuz
İki parmağımın arasında, soluduğum geçmişim,
gözlerimi uzaklara dikiyor.
Hasretle dalaşırken göğeren kalbim,
dikiş tutmayan umutlarımı,
saman kağıtlarına bırakıyor.
Kelepçeler çürüten günleri soluyorum.
Ben isterdim ki, hüzün değmesin o çocuk yüreğine.
Ama mümkün mü.
Siyaha boyanmış bu yeryüzünde,
ağaçtan,
kuştan,
çocuktan başka
Dalına dolu vurmuş, kiraz ağacıyım
Mevsimsiz döküldüm
Şunun şurasında ne kalmıştı bahara
Anlat bunu bir şiirede
Darılsın sana
Atı alan Üsküdar'ı geçti,
Kız kulesi, kırışık denizle baş başa ve yalnız.
İnanma bu kalabalık şehre,
O da yalnız.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!