Tüm bu sevgisizlikler,
yaşanmayan çocuklukların çelme takışı.
Oyunlara karış.
Atlı karıncaya bin.
Bir kaç şiir ezberle.
Bir kaç şarkı...
Henüz serçe parmağıma
dokunmamıştı hayat
Hiçbir güne küsmemiştim
Toy umutlar doğuran gecelerim,
kedere boyanmamıştı
Elimin ayasında
Sen öyle baktıkça
Altını çiziyordun sevda şiirlerinin
Yeni bir dünya kuruluyordu
Acısız, yarasız, gamsız...
Seçil Oğuz
Gecelerin en dokunan tarafı,
bu hüzzam yalnızlıklardır.
Dertleşmelerin bile, bir ahşap çerçeve içinde duran bir fotoğrafla olması,
aslına bakarsan fizik kurallarına da aykırı.
Gecenin iyilikle orantılı olabilmesi için,
evde iki ayrı ses duyulmalı.
Söküldüm bu sabah göğün renginden
İki damla yaş aktı, tuzundan ayrılıp
İki çiçeğim kaldı saksıda
Ben ölürsem yanıma koysunlar onları
İki satır bakışalım gel
İsimsiz şiirler ansın adımızı
Gözaltılarımda konuşsun,
boğazımda düğümlenen cümleler.
İki satır susalım gel.
Pulsuz mektuplar ansın adımızı.
Olur ya bir gün,
bir kaldırımda buluşursa gölgemiz.
Bir akşam üstü,
gözlerin gözlerime değerse,
hâlâ göreceksin,
kendini göz bebeklerimde.
.
Sana bahar dalları,
sana ırmakları,
sana çocukların bitmeyen umutlarını
getirdim.
Durma sıyır üzerindeki kederi.
O eski sokağımızdan geçerim
O eski günler sarılır boynuma
Elimden tutar çocukluğum
O eski kaldırım taşlarına otururum
Denizi kucaklarım
Taşlar sektiririm sular üstünden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!