Postada kayıp mektuplar gibi
Satır aralarında saklı
Gözü yaşlı memleket hasreti
Ana baba yar gibi severdik
Gelmezdi aklımıza ayrılık
Öyle bir gel ki belalım
Gitme olmasın bir daha
Dök içinin acılarını
Sabır taşlarına
Akşamın ala karasında
Sıra sıra dizilsin
Pınarlarından su içen
Yaralı bir ceylanım
Sonra sen geliyorsun
Dişi aslanlar gibi
Göğsün üstü gül güneş
Şu köyün ötesinde bir köy daha var
Uzun yaylaları ulu ormanlar sarar
Burada ay kızıl güneş parlak doğar
Sular berrak yosun tutmaz taşları
Yazı başka kışı başka
Yine hatırladım geçmiş yıları
Duman kapladı yüce dağları
Açmadan soldu gönül bağları
Sen neredesin ben neredeyim
Söz verdim yare nasıl döneyim
Yalancı baharmış gençlik yıllarım
Unuttum kumrular gibi sevişmeyi
Daralıyor içim sıkılıyor canım
Karlı dağ gibi
Başım da küme küme bulutlar
Bir bedende sıkışmış can gibiyim
Tek hücreli odada yaşıyorum sanki
Göçmen duygular besliyorum
Gitmesi zorda olsa bu şehirden
Yakınlık duyduğum kuytularda
Bedevileşiyor yüreğim
Yol kenarında durmuş dorukların da
Küme küme bulutları seyir ediyorum
Aylardan mart birazda üşüyorum
Vurunca güneş saçlarıma
Yazdan önce baharı özlüyorum
Elimi uzatsam tutacak gibi
Şu sonbahar sarıları
Sona yaklaşıyor gibi
Nar çiçeği umutlarımız
Yeşildi aldı alnımız aktı
Kara düşler aydınlıktı
Gel hele otur anlatayım derdimi
Sizin oralarda kar buz eridi mi
Özledim kimsesiz ihtiyar nineyi
Taş vurup kafa kıranlara sustum
Yüreğiniz sevdiklerinizin sevgisiyle coşsun...sevgili şiir dostu...kaleminiz gamdan eğilmesin...selam ve saygıyla
Sizin de ilhamınız bol olsun Sevgili Şiir Dostum.
Saygı ve Selamlarımla.
Gülay Aruç.
* Duygu doluydu *
Sonsuz kutluyorum