Daha yokuşta nefesi kesilen çocuk,
İnişe gelince nasıl durduracak o dizler seni.
Belki de hiç yürüyemeyeceğim bir yola girdim.
Asla başaramayacağım,
Sonunu getiremeyeceğim,
Sağı razı, kendi isyanına sağır.
Bağrına bastığın acıya bağır.
Ağıran dizine gelse de ağır,
Çağrını duyurana kadar çağır.
Tasalarımı doldursam bir tasa,
Basittir, anlatayım sâdece,
Bir sabah gülümsedi sadece.
Sâde bir güzellik diyince,
Tek bir yıldız parlar her gece.
Bârizdir, gönül gözü görünce,
Sıkıştım kaldım bir gülücüğün içinde
Ne zaman ümit etsem vazgeçiyorum.
Kaçıp gitmek bir yana pencereden bile bakamıyorum.
Ne zaman bir işe kalkışsam
İçimdeki ihtiyar bağırıp çağırıyor.
Ben gülüp geçiyorum.
Ne olur ki bir bıraksalar,
Çocuklarla oynamak istiyorum,
Ya da günlerce uyumak
Zaman çok hızlı geçsin istiyorum.
Bir tek bana mı çok uzun geliyor bu hayat?
Bizi sıkıştıran o boşluk,
Bizi yaratan o güç,
Bizi başlatan o An,
Bizi büyüten o toz,
Denemelik bana verilen bir can…
İki yılda aşık olur, bir ömür severim seni,
Kışı sıktı, kızıl kırın.
Isındı mıhı, kırık kılıcın.
Isırır sıkıntısı, kırmızının.
Sırrı çıktı, Işık Kızı'nın.
Tıpkı kışın ıslığıdır.
Şans vermedi çiçek.
Sevmiyor çıktı fal.
Gönül nasıl bilecek,
Nasıl vazgeçecek?
Olmayacak dedi çiçek.
Etrafta bir kadir mutlaka vardır.
Güçlü olmak isteyenler,
Güçlü görünmeye çalışanlar
Seni zayıf bulup sürekli deneyecekler
Hiç kimse yoksa Kadir Mevla vardır.
Kara bulaşmamış geçmez bir günüm.
Ben gün ışığı noksan bir günüm.
Derdi dert olur güzelliğin
Ve bir güzelin.
Derttir ya, güzel bir nasibi olmaz her güzelin.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!