İlişma benım sicağh nefesıma
Ecelım beni bendan çoğh sevma
Eskilardan al götur bögüni ellama
Ecelım beni bendan çoğh sevma
Zate gün görmadım dünya kgatında
Çile yoluna küçük bir taşla girdim.
Taş yerinde deği yolda ağırmış.
Ağırlaştı taşıdıkça, ağır yük çektim.
Sancılarla yürüdüm adım adım.
Yudum yudum derdin acısını içtim.
Buldum aşkı, bana yetmedi tadı.
Ey güzel yar. Aslında hiç olmayan yar.
Bugüne kadar hep gidişine yazdım.
Şimdi gelişine yazacağım.
Kelimeleri gelişine vuracağım.
Ey güzel yar. Diyelimki bana geldin.
Çok zaman geçti, bir şeyler oldu bir şeyler bitti derken.
Bir şeyler değişecek tabi, herkes bilirmiş zaten.
Bir ben anlayamadım sadece!
Kimine göre geç, kimine göre erken.
Çoğu hiç değişmemişsin diyor ama
Ben senin Ezber’in değilim.
Gel yetimim birbirimize yetelim
Gel gariban gülüm, yemin edelim
Yaran yaramız, canın canımız
Yaşamayı birbirimize öğretelim
Baharı da getir yanında, bitsin bu kış
Köçürdüler ırak köye, kış geçti,
Yaylalarda azar çekti, diş geçti.
Dudak değdi yanağına, el değdi.
Güzelliği nazar çekti, dil değdi,
El oğlunun sözü gönlünü deşti,
Yorganım yordu beni,
Yatak doyurdu beni.
Kuzeye kaldım kuz yerde.
Uyutuyordu soğuk beni.
Cam önünde can buldum,
Bana bir gerçeği daha söylemeyin,
Yeterince acı, yeterince sivri uçlu...
Bana kendimi sizden dinletmeyin,
Ben değilim, onun yokluğu suçlu.
Kötü sözler sarfettim, yar olmayınca,
Hüsranıma gel, yaşat bizi,
Bahtı kara, güzellerin kadersizi.
Ellerini ver, kır zincirimizi,
Nadir çiçeklerin benzersizi.
Ellerini ver, çek bedenimi.
Üzüldü, güzün sümbülü.
Üç güğüm sürüldü süsü.
Üç yüz gün sürdü,
Ünlü düğünün gürültüsü.
Düğüm düğüm üzüntüsü.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!