Yüreğime kar elenir
Sensiz geçen yazda bile
Şirin cana kor belenir
Zemheri ayazda bile
Mevsimler tersine döndü
Bir geyik izledin dergâha vardın
Gizli sırlar gördün Kaygusuz Abdal
Bilge erenlere gönül verdin
Hidayete erdin Kaygusuz Abdal
Asırlar öncesinde İda’ydı senin adın
Zeus ile Hera’nın sunağısın Kaz Dağı
Truva savaşıyla tarihlerde var yâdın
Mazinin çözülmeyen yumağısın Kaz Dağı
Athena Venüs gibi tanrıçalar doğurdun
İşte su işte tabiat
Süz süzebildiğin kadar
İşte sahil işte hayat
Gez gezebildiğin kadar
Mavi gerdana dizilmiş
Umutlar içinde büyürken bebeler
Olanak vermez kan emen keneler
Bir kavgadır sürer arkası gelmez
Güneşi görmeden geçer seneler
Yemlendiniz kepçe, kaşık
Dil kirlenmiş söz bulaşık
Kanlı slogan atılır
Cahil celladına âşık
Külhaniler nutuk atar
Tayfunlar savruldu Mavi bayrağa
Türkmen eli Kerkük oymaklarında!
Fidanlar budandı düştü toprağa
Türkmen eli Kerkük hamaklarında!
İnsanlık yanıldı geldi oyuna
Yıl 1974,
Aylardan 20 Temmuz
Ve donandı Mehmetçikler,
Yelkenleri açıp süzüldüler
Ak Deniz’den Kıbrıs semalarına...
Bir bulut kaynıyor elbet yağacak
Kim bilir ne canlar hayat bulacak
Belki de fırtınalar koparak
Nehirler dolup bendini aşacak
Bir nehir coştu elbet akacak
Her işini kendin yapabiliyorsan
Kendin alıp, kendin satabiliyorsan
Yalnız hayattan tat alabiliyorsan
Kır insanları anasını satayım kır
Kafanda taşımıyorsan hiç bir sorun
güzel hatıralar dile gelmiş kaleme sağlık
güzel hatıralar dile gelmiş kaleme sağlık
güzel hatıralar dile gelmiş kaleme sağlık