Ormanda aslanlar avlanır.
Kuşlar gelir karnın doyurur.
Varlığınla övünme paylaş,
Asil olan yoksul kayırır.
Güçlü çok şey alır payına.
Coşkun çaylar pınardan süzer iner vadiye.
Sanmayın onlar akıp gider boşu boşuna.
Sular bize sunulan kutsal birer hediye,
Hangi cana sunulsa gitmez mi hiç hoşuna.
Salkım söğüt saçını coşkun nehirde yıkar.
Nişabur’dan güneş misali ağdın,
Âlemlerin narı Pir Hacı Bektaş.
Yüreklere rahmet olup da yağdın,
Âlimlerin yarı Pir Hacı Bektaş.
Kuş gibi güvercin donuna girdin.
Ben ki gönlümü
Prangalara vurmuş,
O mahzun gözlerimi
Zindanlarda uyutmuşum
Sensizliğin koynunda...
Kara geceyi yaratan,
Nurlandırıp aydınlatan,
Birçok nimetle donatan,
Yâren Rabbe şükür olsun.
Güneş’in, Dünya’n Ay’ın,
Muhtar oldu bize köyün ümidi,
Kuzunun postuna girdi Recai.
Geldi dedik işte canın simidi,
Ahaliye umut verdi Recai.
Merayı kurutup erzak dağıttı.
İzinsiz girersin bağa.
Önem vermezsin hiç sağa.
Göçenlere eyvah eder,
Sağı itersin toprağa.
Dilin durmaz haylazsın.
Baba ocağında melek yüzlüdür,
Güle benziyor romantik gelinler.
İşvesi bir başka şirin sözlüdür,
Bala benziyor romantik gelinler.
Yüzükler takılır sevinçten uçar.
Yazdığın şiiri şevkle okudum,
Âşıklar aşığı Şahin gardaşım.
Kalemimle sana gergef dokudum,
Âşıklar aşığı Şahin gardaşım.
Sevdalanıp çıkmış Hakk’ın yoluna.
güzel hatıralar dile gelmiş kaleme sağlık
güzel hatıralar dile gelmiş kaleme sağlık
güzel hatıralar dile gelmiş kaleme sağlık