Güneş batar gece doğar,
Neredesin ey vefasız!..
Yokluğun sinemi boğar,
Neredesin ey vefasız!..
Sanki bana tuzak kurdun!
Her yaşta güzellik bulunur ama
Unutulmaz us’ta okul yılları.
Mecnun’a döndürür düşürür gama,
Toyu eder usta okul yılları.
Ok gibi saplandın şu yüreğime,
Sen bir nehrin koynunda,
Ben gecenin serin soluğunda
Salkım söğütlerde sabah yelinde
Titreyen bir çiy tanesi…
Gönlü söyler kalem yazar,
Tezi güzel Ozan Hülya...
Zalimin fendini bozar,
Sözü güzel Ozan Hülya...
Sevda yolunun ozanı.
Ben Doğan olayım sen de bir Şahin,
Uçalım dağlara yollar aşkına.
Pençelerimizi verelim rehin,
Âşıklar saz çalsın teller aşkına.
Sivas ellerinde turna misali...
Bir Şahin bilirim biri de Doğan,
Uçuşur dağlara yeller aşkına.
Güçleri zalime hışımla yağan,
Asilce savaşır kullar aşkına.
Yan yana dururlar burma misali...
Bin bir şüphe ile sen bizi sordun,
Âdem’le Havva’dan gelen yüz bizde.
Anlamsız işlerle dimağlar yordun,
Nuh’un gemisinde kalan iz bizde...
Sorma bize dini, şu tarikatı.
— Acılar, ayılmak içindir.
— Ancak aptallar bütün insanlığın kendi fikrinden olmasını isterler. Hatta uzaylıları bile!..
— Aptala fazla mütevazı davranırsan, sonra başına Don Kişot kesilir.
Özenle bezenmiş güzel dokusu,
Zümrütçe hallerde gurur Özdilek.
Dimağa eriyor güven duygusu,
İlmiğinde sevda durur Özdilek.
Lale, sümbül gibi hoşluğu saçmış.
Ata’nın meclise kondu kürsüsü,
Ahkâmlar kesiyor mebus sürüsü.
Rezillik diz boyu ahlak ayyukta,
Gitmiyor akılda kemlik dürtüsü.
Coşturur nutuklar yormaz zübüğü;
güzel hatıralar dile gelmiş kaleme sağlık
güzel hatıralar dile gelmiş kaleme sağlık
güzel hatıralar dile gelmiş kaleme sağlık