Dünya sana doyamadım
Varın şirin kıyamadım
Tez elden tükendi ömür
Nasıl geçti ayamadım
Felek bize fena takmış
Bir ışık göründü
Tekirdağ’ın ufuklarında.
Yakmıştı meşalesini
Karanlığa meydan okurcasına
Mehmet Kemal adına…
Nazik bir yüreksin zorluk içinde
Umutlar yeşerttin türlü biçimde
Rahlesi olmuşken ol insanlığın
Akışmış hicranlar neden niçinde
Lav etmişsin onca zalim zamanı
Bülbül figan eder gülde
Nazım yatar gurbet elde
Şiirleri nağme olmuş
Dolaşıyor her bir dilde
İnsanlığa orman derdi
Dört duvar arasında yine isyandayım
Duygularım bastırılıyor farkındayım
Susmam isteniyor bu yüzden zindandayım
Sesimizi mahzenlere haykırdık ne çare
Depremler olsun diyorum sarsılsın dağlar
Sinsi çakal sürter aslan izinde
Karnın doyurur yonga denizinde
Kelepirci gezer o hep izinde
Densizi katıra yorsan ne fayda!
Pazarlarda vurgun peşinde gezer
Bir zamanlar,
En güzel duyguların
Nehirleri gibiydik.
Şen, şakrak
Bir sevda ki yaktı nara
Şirin canı çekti dara
Feryadımı şu dağlara
Sorun size neler söyler
Onsuz hayat hasret biçer
Arşa çıkmış bakıyorsun
Şimşek olup çakıyorsun
Alev gibi yakıyorsun
Yakma güzel ne olursun
Peteklerden akan balım
Güneş batar gece doğar
Neredesin ey vefasız
Yokluğun sinemi boğar
Neredesin ey vefasız
Sanki bana tuzak kurdun
güzel hatıralar dile gelmiş kaleme sağlık
güzel hatıralar dile gelmiş kaleme sağlık
güzel hatıralar dile gelmiş kaleme sağlık