Zamansız açıldı sevdaya gönlüm
Kilitleri kırdım giren olmadı
Tükendi takvimler taşındı ömrüm
Deryaları yardım gören olmadı
Gönlüm coştu kuşa verdim
Uçtu gitti gören var mı
Feryadı dağ taşa verdim
Böyle derde giren var mı
Destanlar yazıldı Çanakkale’de
Geçmişi şöyle bir yokla gör hele
Cümle halkın taşı var bu kalede
Şehitlikte yatan kulla gör hele
Ne günler yaşadık senle dumansız!
Gülüşünle sanki aydı gözlerin
Hangi bulut düştü böyle zamansız!
Çekip şavkı benden caydı gözlerin
Ellere aldanıp çekip gidersen
Dumansız kavrulan közün olurum
Gönlüne yâd olup sitem edersen
Lebinden savrulan sözün olurum
Bahçeye gül ekmişim,
Dikenden çok çekmişim.
Diken bize dokunma,
Ben gülümü sevmişim.
Bir gülüm var karşımda
Sevdası hep başımda
Bülbül gibi şakıyor
O da benim yaşımda
Güneş doğar gece gider yerinden
O dağlardan şafak söktüğü zaman
Kaygı biter huzur biter serinden
Yürekler kandili yaktığı zaman
Yağmurlar şakıyıp yere akınca
Yine yollardayım yorgan simit
Hayalimde var bin bir ümit
Her şeyimi bir yana bırakıp
Gönül kapıma vurdum kilit
Arifler ceminde dem ile doldum,
Yandı yürek bende kor güzel dostum.
Elimde sazımla Pir Sultan oldum,
Saklı sırlar ben de yor güzel dostum.
güzel hatıralar dile gelmiş kaleme sağlık
güzel hatıralar dile gelmiş kaleme sağlık
güzel hatıralar dile gelmiş kaleme sağlık