Gönlüm düştü erenlerin cemine
Sarhoş oldum sözlerine demine
Günahlarımı küle çevirdim
Çiçekler ektim gönül evime
Turnalar benim yoldaşım
Yaratıldık birer damla nufteden,
Atıldık hayatın girdaplarına.
Zaman nehir gibi aktı bilmeden,
Kapıldık serüven rüyalarına.
Gelirken yeni bir yılın coşkusu.
Yine hüzün;
Yine elem sunduk,
Yaşam pınarlarını sunan
Güzelim dünyamıza.
Can sana düşeli gönlüm firari
Sahipsiz uçuşan kuşa çevirme
Kutsal mısın oldum sana havari
Kaybolup gözümü yaşa çevirme
Güzelliğin çetin canı uslatmış
Çaktım bütün kavları
Gönül pencerene;
Kararmasın diye aydınlık dünyan.
Ay geceye vurgun
Ve bu yürek yalnız sana tutkun.
Hüzün gülümsüyor gidişinle
Akasya kokulu sarhoş sokaklarda,
Yıkılıp yıkılıp düşüyorum
Düşlerimin boşluğuna.
Yine seni düşündüm
Yüreğim perişan
Ve karşıma düşer siluetin
Huzurla gezdiğimiz
Düşler sokağında...
Zamansız uyandı halkım
Sisli bir dağın koynunda...
Çakallar pusuda, kuzular kurban
Anaların koynunda.
Acımasız bir fırtına esmişti,
Bilirim bu evren senin eserin
Ben senin serserin oldum duy beni
Gizlim yok saklım yok vardır haberin
Ben senin esirin oldum duy beni
Sazımda sözümde hep seni andım
Bazen olursun bir yunustan beter
Yeller gibi yoran boralı gönlüm
Hayat sende başlar seninle biter
Güller gibi açan edalı gönlüm
Türlü aşkların var durmadan yanar
güzel hatıralar dile gelmiş kaleme sağlık
güzel hatıralar dile gelmiş kaleme sağlık
güzel hatıralar dile gelmiş kaleme sağlık