Bir bakın şu dünyanın haline.
Mazlum düşmüş zalimin eline.
İşte Avrupa, işte Asya,
Dünya dönmüş sanki kan gölüne.
Milliyetçiler düşman milletlere.
Farz et!..
Farz et ki,
O bir yalanmış
Ve farz et ki hayırsız olanmış.
Sök at;
Ne güzel İstanbul tarih kokuyor.
Destanlar yazdırmış asil bakıyor.
Sultanlar tacını onda takıyor,
Fatihler yürümüş bak da gör hele!..
Fayton gider sıralı,
Tak tak eder at nalı.
Bıyık burmuş faytoncu,
Müşteriler havalı...
At eyeri sıyırdı,
Bilmem şu feleğin bize kastı ne?
Kandırır peteğin balına gider.
Umutlar yeşertir umut üstüne,
Kaptırır belleğin falına gider.
Entrikası çoktur hilesi bitmez.
Fistan aldım hediye,
Sordu bana ne diye?
Ömrüm boşa tükendi,
Bizim nankör kediye!..
Haydi, kedim hopla gel,
Gemi yararken denizi,
Sisler bürür gamlı gamlı.
Deli yürek yalnız sizi,
Sessiz vurur gamlı gamlı.
Beyhude tükendi ömrüm yel gibi,
Takvimleri sele saçar giderim.
Dost bildiğim çekip gitti el gibi,
Suskun duran dile naçar giderim.
Doğmamız bir cehalet.
Yaşantımız sefalet.
Yaşlanmaksa rezalet,
Boşa geldik dünyaya.
Biz de yürüdük,
Gençlik kaldırımlarından
Ve umutla baktık yarınlara.
Kırıldık, kırmadık;
Yorulduk, yormadık...
güzel hatıralar dile gelmiş kaleme sağlık
güzel hatıralar dile gelmiş kaleme sağlık
güzel hatıralar dile gelmiş kaleme sağlık