Safet Kuramaz Şiirleri - Şair Safet Kuramaz

Ömrü çok olana kavuşmak düşer
Sabır eyle gönül bugün dellenme!
Özlem çekene yar kavuşmak düşer
Sabır eyle gönül bugün dellenme!

Acıya gülmektir silerken yaşı

İsa’ya(as) isyan çok bulut aralandı,
Güneşse canlandı iblis yaralandı,
Gökkuşağı renk her yerde karalandı,
Sonsuz nur, Cebrail kucağında doğdu!

Cennet bahçesinden çeşit çeşit güller,

Hak dava için öl dedikçe sünnet
Tereddüt etmeden ölür yiğitler
Gördüm Çanakkale harbi kim harbi
Miat on sekiz mart amelini tart

Allah aşkına kim feda etmez ki

Şemşamer sevilir her dile düşer,
Ziller rakslara karışır yüzler şaşar,
Abdallar gelir sünnet ile ahali coşar
Çocukta 'ah! ' sesleri Erciyes karına...

Gadasını aldığım kağnı toz duman,

Ezildim zalimlerin ayakları altında,
Ezildim çünkü asi-günahkârım aslında!

İsyankâr yaşadıkça ülkeme saldırdılar,
Sonra üç kuruş verip dünyaya daldırdılar!

Endülüs’ün sarayında
Gör, “La Galibe illallah! ”
Elhamra’nın dolayında
Gör, “La Galibe illallah! ”

An, “La Galibe illallah! ”

Yapılan darbeye demir pençeydi
Bilinen ne varsa ezberi bozdu
Zamanına göre geçer akçeydi
Yükselen inanca itibar, kozdu!

Telefon Özal’la çağlar atladı

Dans ediyor denizde balıklar
Karada âşıklar
Afyon almış gibi ahenk
Nefesler dalgaları umursamaz
Hevesler susamaz
Kalbin gıdası gözde gözyaşı

Çalışmazsa kalpte vicdan
Her insan kesilir aslan

Zalim yok eder ne varsa
Kırar en sevdiği yarsa

Bitecek Ben bir gün
Gidecek Ben üzgün
Ölünce dönmeyecek...
Bilsem ne olurdu
Sorunun cevabı!